Bitti. Her şeyin tartışmasız kaçamayacağı elbet bir gün karşılaşacağı son gibi, bir kitabın daha son sayfası da sağ taraftan sol tarafa geçti. O kadar çok şey yazılacak şey birikti ki şuan kafamın içine sığmıyor gibi. Yazıya dökmek çok zor. Ama yazar büyük bir ustalıkla okuyanları bir o köşeden bir bu köşeye savrulmasını sağlayan cümleleri bir araya getirmiş müthiş bir bağlamayla. Soğuktan kaçıp ısıtacak bir şeyin yanına varsanız da ısınmak için bir süre daha üşümeniz gerekir, bir anda ısınamaz bir anda duygularınız deniz gibi birden durulmaz. Son sayfadan sonra geriye yaslandığınız da aklınızdan ilk geçen cümle ‘ ben ne okudum ya ‘ olacaktır. Ve karnınızda ki ağrıyı başka şeylere yormayın bu ağrının sebebi suad’ın yaşadıkları ve yaşamak için kendi kendine oynadığı ama içindekileri kusmaya yetmediği için kesin çözüm olan gitmeyi seçmesindendir..
Kitabın konusu bir yayınevinde genel yayın yönetmeni Rıdvan'a kimin getirdiği belli olmayan mektupların masasına bırakılmasıyla başlıyor. Behiye ve Suad adında iki kızın 1960 ve 1961 yılları arasında birbirine yazdığı mektupları ilk zamanlarda Rıdvan'a daha önce olduğu gibi yine kitabını bastırmak isteyen birinin kendisine ulaştırmak istediği bir roman taslağı olduğunu düşündürür böylelikle mektupların gerçek kişiler tarafından yazılma ihtimalini göz ardı eder. Mektuplar gelmeye devam edince Rıdvan bu mektupların kim tarafından neden kendisine getirildiğini, merak etmeye başlar. ve kendi hayatında her şey yolunda giderken Behiye ve suad’ın birbirine yazdıkları mektuplar gittikçe daha çok dikkatini çekmesine neden olur. Bu mektuplar kendini geçmişine götürür geride bıraktığı acıları hatırlatır. ve hayat düzeni bozulur uykuları kaçar yakın dostlarından yardım ister. Aradığı yardımı bulamamak her mektup hayatını daha da zorlaştırır. Ta ki evinde soğuk parçasının ucunda birini yakalayana kadar. Behiye ve Suad'ın başına gelen olayları büyük bir merakla okumaya başlar. Kitap ufaktan bir tarih gezintisine çıkarıyor sizi, kazananı olmayan bir savaşın kaybedenlerinin yaşadıkları sizi bir kez daha savaşa karşı olmaya davet ediyor. Sava hayır ölüme hayır barış olsun yarına dair diyerek bitirelim. Bence okunmalı. Okuyup da beğenmeyen olursa iban atabilir. bu kitabı okumama vesile olan 
Serpil tesekkür ederim 
Nermin Yıldırım 
Saklı Bahçeler Haritası
·
48 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.