Gönderi

Biz ki İstanbul şehriyiz, Seferberliği görmüşüz : Kafkas, Galiçya, Çanakkale, Filistin, vagon ticareti, tifüs ve İspanyol nezlesi bir de İttihatçılar, bir de uzun konçlu Alman çizmesi 914’ten 18’e kadar yedi bitirdi bizi. Mücevher gibi uzak ve erişilmezdi şeker erimiş altın pahasında gazyağı ve namuslu, çalışkan, fakir İstanbullular sidiklerini yaktılar 5 numara lambalarında. Yedikleri mısır koçanıydı ve arpa ve süpürge tohumu ve çöp gibi kaldı çocukların boynu. Ve lakin Tarabya’da, Pötişan’da ve Ada’da Kulüp’te aktı Ren şarapları su gibi ve şekerin sahibi kapladı Miloviç’in yorganına 1000 liralıkları. Miloviç de beyaz at gibi bir karı. Bir de sakalı Halife’nin, bir de Vilhelm’in bıyıkları.
Sayfa 23 - İKİNCİ BAP - YIL YİNE 1919 ve İSTANBUL'UN HÂLİ ve ERZURUM ve SİVAS KONGRELERİ ve KAMBUR KERİM'İN HİKÂYESİKitabı okudu
··
92 görüntüleme
Aliekber okurunun profil resmi
Biz ki İstanbul şehriyiz, güzelizdir, dört yanımız mavi mavi dağdır, denizdir. Öfkeli, büyük bir şair : ‘Ey bin kocadan arta kalan bilmem neyi bakir’ demiş bize ve bir başkası, yekpare Acem mülkünü feda etti bir sengimize. Sayfa:23
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.