Gönderi

Bursevî, Firavn ve ileri gelenleri Mûsâ’ya inanmayıp sihirbazları getirtmesini310, nefsin hakkı ortadan kaldırmak için düzenlediği bir oyun ve şeytanın vesvesesi olarak yorumlamaktadır. Zira söz ve fiilin kötülüğü, nefsin kötülüğünden kaynaklanmaktadır. Her kap içindekini dışarı sızdırır.311 “O halde siz de bütün hilelerinizi birleştirin ve saf düzeninde gelin. Bugün üstün gelen kendini kurtarmıştır”312 mealindeki ayette ise müfessirimiz, Firavn ve sihirbazlarının yolunu takip eden taklid ehline işâret olunduğunu belirtmektedir. Zira onlar tahkik ehli hakkında çeşitli hileler yapar, yalanlar söylerler ve Allah’ın nurunu söndürmek isterler.313 “Dediler ki: Ey Mûsâ! Ya sen at yahut ilk atan biz olalım”314 ayetinde ise, sihirbazların taklid yoluyla değil tahkik yoluyla imân ettiklerine işâret vardır. Çünkü onlar, âsâyı önce kimin atacağını Mûsa’ya (a.s) sorarak Allah tarafından hakiki iman ile aziz kılınmış ve Mûsâ’nın (a.s) mucizesini iman nûru ile görmüşlerdir.315 Bursevî, sihirbazların hâlinin şuhûd ve cezbe hâli olduğunu ve bunun nâdir vuku bulduğunu belirtir. Zira sâliklerin çoğunda incizâb hâli bir anda olmaz, tedrîcîdir. 316 Ayrıca Bursevî’ye göre bu kıssanın işâri yorumu şöyledir: Nefsi simgelendiren Firavn, nefsin sıfatlarını temsil eden sihirbazların iman etmesine, yani dünya lezzet ve şehvetlerini terk etmelerine karşı çıkar. Onları güzel amellerden alıkoyma bıçağı ile keseceğini, dünya ve onun süslerine bağlanma dallarına asacağını söyler.317
··
41 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.