Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

Deniz, Yusuf, Hüseyin
Üçü de inançlarının yolunu kendi görüşleri doğrultusunda belirginleştirdikleri ve bir araya geldikleri zaman, bir gün ölebileceklerini biliyorlar ve bunu hiç sorun etmiyorlardı. Birlikte birçok kez ölüme gidip geldiler. Baştan beri aileleri ve yakınlarını, bir gün başlarına gelebilecek olana karşı hazırlamaya çalışıyorlardı. Köyüne geldiği bir gün üstüne örttüğü yorganın kısa gelmesi karşısında, anasının eğilip Hüseyin'i öperek, "Üzülme oğlum, yarın yorganını uzatırım," dediğini anlatıyor babası. Hüseyin, "Benim için böyle bir zahmete girmeyin, belki bu, eve son gelişimdir," demişti... Yusuf, daha dışarda olduğu günlerde, babasına yazdığı bir mektupta kendisini unutmaya çalışmalarını istiyordu. Duygulu, gözüpek, şakacı kişiliğiyle Deniz, ilk arkadaş ölümünün acısını tattığı 25 Temmuz 1968'den dört yıl sonra; cesareti, dayanıklılığı ve kararlılığıyla hareket içinde belirginleşen Yusuf'la ve ağırbaşlılığı, az ve öz konuşuşu, bilgisiyle öne çıkan Hüseyin'le birlikte 6 Mayıs 1972'de darağacına doğru yürüdü... Cumhuriyet tarihinde solun, infazı can karşılığı olan ilk hüküm giyişiydi bu. Onlar darağacının gölgesinde aylarca bekletildiler.
Sayfa 5 - EverestKitabı okudu
·
12 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.