Gönderi

126 syf.
·
Puan vermedi
·
15 günde okudu
Werther’in acıları üzerine, okurken ki notlarım
Werther’in acıları 1 yıllık düzenli istikrarlı uzun kitap okuma maratonumda 32.kitabım sanırım, 3 haftadır bu kitabı aşamadım, konstantre olamadım, kesik kesik okudum, Bu adam almanya’dan isviçre’ye göçer, Başta keyfi yerindedir, yalnızlık duygusuyla etrafı gözlemler, ressamdır, izlediği manzaralar, hem gerçek doğa anlamında hem de insan manzarası dediğimiz toplum telaşesi anlamında, şahanedir. O noktada resim yapmaya bile ihtiyaç duymaz, çünkü sanat bazen gördüğünü daha ötesinde ifade etmeyi gerektirir, ama onun seyri öyle şahanedir ki fırçasını çalıştırmak cüretkar bir girişim olacaktır, derken park, sokaklar, fırıncı derken insanlarla tanışır, diyaloglar kurmaya başlar, sosyalleşir, cemiyete katılır ve yolu bir baloda nişanlı lotte ile kesişir, onla tanıştıran yaşlı kadın onun başı bağlı olduğu için gönlünü kaptırmaması konusunda uyarsa da lotte fena tutulur, ama sınırını da korur bir dostluk başlar derken nişanlısı albert ta döner artık wilheim ziyaretlerine sık sık devam eder, içten yaşadığı aşk sevgi artık onu bu şehre gelirken ki o tazeliğini götürmüş, bunalımlara sıkıntılara sokmuştur, üstelik aşk konusundaki çaresizliği, kendisiyle sürekli kavga etmesine neden olmuştur, bu buhranlar zaman zaman dışa da yansımıştır, albert’ı kabulleniş ile öfke arasında gidip gelmektedir, bazen de lotte’ ye açılmak veya onu bir kere bile olsa öpmek istemek konusunda da işte bu çelişkili iç dünyasında yaşadığı ruh hali artık onu ciddi hasta etmektedir. Bu aşk acısı konusundaki ve şehir de başka başka insanların hayatındaki olanları bazen lotte nin yaptıklarını, kahramanımızın günlük ruh hallerini günlük arkadaşına yazdığı mektuplar olarak okuruz. Werther’in acıları kitabın sonuna doğru gerçekten kitabın adının anlamına uygun yerini bulur. Werther’in mektuplarında bahsettiği en hatıramda kalan bir karakterden bahsetmek isterim, Bir genç uşak biraz yaşlı bir kadının yanında hizmetkarlık yapmaktadır, onu överken werther aşık olduğunu anlar, uzunca bir zaman sonra bir gün adamın işten atıldığını öğrenir, denk gelip konuşunca kadının abisinin miras bölünmesin diye kardeşinin evlenmesine hep çomak soktuğunu, kendisinin de duygularını bastıramayıp bir miktar tecavüz girişiminde bulunduğunu kadının da seviyeli şekilde az biraz ona müsaade ettiğini ama kardeşinin onu sonunda işten kovduğunu yerine yeni bir uşak alındığını söyler, Daha sonra o yeni uşak ölü bulunur, Werther ise katili hemen anlar, o sıralar kendi aşk acısı içinde buhranlarda iken bir heyecanla yargıçla bile ona empati yapılmasını, acısı olduğunu vs söyler ama yargıç böyle hiçbir suçu mazur göremeyeceklerini tabi yasalar ne diyorsa onun istisnasız uygulanması gerektiğini söyler, albert da bu durum üzerine lotte ye olan aşkını iyice fark eder ve werther a mesafe koymasını söyler, lotte cevap vermez ama bir daha werther dan da bahsetmez. İşte zihnimdeki bu kısa değerlendirme ile kitapta 100. Sayfaya geldim. Kaldı 26 sayfa.
Genç Werther’in Acıları
Genç Werther’in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Yayınları · 2019122,3bin okunma
·
27 görüntüleme
Alperen Akarslan okurunun profil resmi
Kitap bitirdikten sonra, değerlendirmelerim-2 : Werther, lotte ile tanışma ve ona tutulma sonrası; düzenli lottenin evine gitmekte onun küçük kardeşleriyle oynamaktadır. Onlara hikayeler anlatır. Zaman zaman lotte yi arzular, içten sevgi besler. Lottenin eşi albert la sohbet eder zaman zaman. Lottenin kız arkadaşlarıyla yaptığı sohbetlere kulak misafiri olur. İnsanın birden hayattan çıksa bir anda unutulacağını düşünür. Cinayet olayı üzerine albert werther’in eşine karşı hislerini ciddi şekilde önemser, farkeder ve rahatsızlık duymaya başlar. Lotte’ye mesafe koymasını ister. Werther için de bu olay iç dünyasındaki duygu gitgellerine körükleme vazifesi yapar ve artık duyguları altında ezilmekte ciddi çaresizlik hissetmektedir. Albert’ı kıskanır, lotte nin ona layık olmadığını düşünür, Ama albert’in düzgün koca olmasından dolayı da düşüncelerini bazen kötüler ama sevgisini daha üstün görür. Ancak zaman zaman fantezi seviyesinde düşler kursa da lotte ile alakalı sonunda haddini aşmak istemez. Yaptığı iç muhasebede günah sayılabilecek hiçbir şey yapmamıştır, sadece az birşey düşlemiştir. Sonunda neredeyse aradan bir yıl geçer bu 3 kişilik ilişkinin bu şekilde sonu yoktur, Aralarından biri ölmeli veya gitmelidir, Lotte yle yılbaşı öncesi son konuşmasını yapar, artık duygular açıkça konuşulur, lotte ise bu sevdadan vazgeçmesini başka talipliler sevgisine karşılık verebilir kişiler bulmasını söyler. Werther ise lotte nin de kendisine sevgi beslediğinden emin bu düşüncelerinin eşinin söylediklerinin tekrarı görür. Lotte yılbaşında gelmesini söyler, ancak werther erken davranır öncesinde mektup kaleme alır artık ölmek istemektedir. Kendisini feda edecektir, o sırada lotte evde yalnız kaldığı bir sırada düşüncelere dalar hislerini ölçer, heyecan duymakta werthere acı çekecek diye bağlılık ve yakınlık hissetmektedir, albert her kadının aradığı evlenilcek bir ömür yaşanacak güvenli erkektir, ama werther’siz de kendini düşünemez hatta o farkındalık ona sıkıntı heyecan karışık hisler verir o sırada werther elinde mektupla sürpriz yapar ona lotte evde yalnızdır bir kardeşleri bi uşak vardır, werther le başbaşa kalmak istemese de kız arkadaşları da gelmez davetine, Lotte okuyacak birşeyiniz yok mu diye sorar, Sonra çekmeceden çeviri şiirleri çıkarır okutur werther’e werther okudukça ikili duygusal yoğunlukla acı çeker ağlar, empati yaparlar bir an çekim ve etkileşim olur werther dayanamaz sarılır sokulur öper koklar lotte ise yarı kararsız kafası karışık karşılık verir dudaklar dahi birleşir ama lotte sıyrılır kaçar beni bir daha görmeyeceksiniz der werther diz çöker 30 dk ağlar hizmetçinin yemeğe seslenişi ile kendine gelir lotte ye seslenir cevap alamaz sonra elveda bu son der, evine döner son mektubunu yazar, O dudakların birleşmesi o sıcaklık ve arzu lotte nin de onu sevdiğine inandırmıştır. Son hislerini paylaşırken ölümü sevgiyle lotte nin daha mutlu yaşam sürmesi için karşılarken Lotte telaş içindedir, werther ilişkisinin sorunu olmuştur, duygusal olarak adeta eşi ile olan birlikteliğinden kopmuştur, wertherle olan cüretkar görüşme sonrası eşi eve döndüğünde aralarında ciddi sessizlik hakimdir. Ama lotte imkan bulsa koşa koşa werthere gidecektir, ayrıca hayatından da endişe etmektedir. Werther o hisleri yaşadığı için mutludur, uşağını gönderir albertlaea, silahları aldırtır lotte dokunur ve geri göndertir werther’e werther yalnız kalır evde ve canına kıyar ertesi gün bulunur hala nesef almaktadır, lotte feryat figandır, ailesi ise sevgi dolu uğurlar onu, albert ise artık eşinin hayatından endişe eder. İşte kitap böyle biter, werther o kasabaya halbuki birşeylerden kaçmak için tabiri caizse imkansız bir aşktan kurtulmak özgürleşmek için gelmiştir(arkadaşının kardeşiyle olan sanırım), yalnızlığı merhem görmüştür, ressamdır ama başta kasabada gözlemledikleri ona çılgın hislerle bambaşka sanatı gösterir, bir süre sadece seyre dalar, o ilhamla resim yapmayı esere küstahlık bile sayar gel zaman git zaman şehirle insanlarla tanışır, insan hayatlarını gözlemler, mektuplarıyla arkadaşına anlatır hislerini yaşadıklarını, bir baloya katılması tavsiye edilir ona eşlik etmesi için sözlü bir kadın lotte tavsiye edilir o gece yaşananlar kalbinde yeni bi aşkı, tutkuyubaşlatır, hoş lotte nin sözlüsü dönene kadar aralarında çok sağlam bir arkadaşlık ve yakınlık eğlenceli zamanlar yaşanır, albert gelir işte o andan sonra werther bunalıma çaresizliğe çelişkili hislerle bu aldatmaca esası aşk olan dostluğa devam eder, albertla da yakınlaşır ama bir süre sonra wertherin varlığı çift arasında soruna dönüşür lotte ise içine kapanır, werther çaresizlik içinde kendi canına kıymaya karar verir, lotte ye açılır onu öper de hafif lotte meyletmiş duruma en azından sessiz teslimci bir yaklaşım benimsemiştir işte o mutlulukla iyice cesaretlenen werther son mektubunu lotte ye yazar ve canına lotte nin gönderdiği silahlarla kıyar ve acılar böyle son bulur.
Alperen Akarslan okurunun profil resmi
Genç wertherin acıları- başlangıçtaki notlarım lotte ile tanışmaya kadar ki süreç : (sıfır noktasında) Alman werther sevdiği birinden ayrılıp bir kasabaya gider isviçrede yalnızlık duygusu ile taşar ama bu ruh halini gençlik mevsimi gibi görür, ruhunu dinlendirdiğinden onu iyi hissettirir, öyle mutludur ki resim yapamaz, gördükleri muhteşemdir, hayranlıkla kalem fırça kıpırdatamaz, resim yapmaya da özlemlidir. kimseyi tanımaz ne yapacağını bilemez ressamdır, arkadaşına hergün yaşadıklarına dair mektup yazar, gittiği kasabadaki sınıfsal farktan ve sınıfların birbiri ile iletişimini gözlemler, üst sınıf yenilgiden korktuğu için alt sınıfla iletişim kurmak istemez, korkmaktadır, der. Oradakiler Özgür zamanlarında hayatlarını yaşıyor, yemek yemek, şakalaşmak danslar balolar, ama bir o kadar da o özgür zamanlardan korkmaktadırlar kendilerine iş bulurlar o nedenle, kendisi de bu özgürlük içinde keşfedilmemiş körelmiş aktif olmayı bekleyen pasif yeteneklerinden biraz olsun dertlidir, yanlış anlaşılmak bizim gibilerin yazgısı der(sayfa 8) insanın faaliyet içinde yeteneklerinin sınırlandığını, hayatı mesleklerin uzatmaktan başka işe yaramadığı, merakla bazı konulardaki avuntularla düşsel bir teslimiyetten ibaret olduğu, neticede insan yaşamının yalnızca bir düşten ibaret olduğu, ama iç dünyasında aslında bambaşka sezgi ve arzuya yer veren bir dünya olduğu o düşler arasında içteki dünyanın kendisini gülümsemeye yettiğini, işte hayatta arzu ile yaşayan, şekeri bitince daha yok mu diyen bu kadar hayata dair farkındalığı olmayan insanların daha mutlu olduğunu düşünür yazar. İşte farklı bakış açıları ile huzuru bulan iç dünyasından kendine bir dünya yaratan ve insan olduğu için mutlu olan şanslıdır, zindanı barındıran yaşamda iç dünyası ile ne zaman istese terk edeceğini bildiği için tatlı bir özgürlük yaşar, (sayfa 9-10) işte bu tür düşüncelerle kasabada hayatını kuran kahramanımız yavaş yavaş kasabaya kasabalıya alışır, onlara selam vermeye parklarda tanışmaya başlar sohbet etmeye de çevresine çok ilgilidir samimidir sıcaktır sıkılmaz çekilmezlik halleri yoktur, çocuklarla gençlerle ihtiyarlarla herkesle fırsat buldukça samimileşir küçük hediyeler dahi verir, resim gözü ile bakar gördüklerine resim çizer, doğayla iç içe olmayı seviyordur toplum ahlak sanat kuralları güzel olsa da sınırlayan birşeydir, bir genç çocukla tanışır o yaşlı bir dulla yaşamaktadır çocuğun anlattıklarından heyecanından jestinden kadına bağlandığını ve aşık olduğunu anlar, sonra bir gün baloya gider genç kızlarla birlikte aralarında birine aşık olur dans ederler kadınla hem sohbet hem dans muhteşem uyum sağlamıştır ama kadın normalde biriyle sözlüdür, teyze bu konuda aşık olmamasını dahi tembihler ama bizimki abayı yakar, balo sırasında fırtına kopar şimşekler çakar herkes korku içindedir, genç kız aşığı oyun önerir sonrasında herkes neşelenir başbaşa kalınca bizimki kadının elini öper ona aşkını beden diliyle de gösterir. Sayfa 24 e kadar bu şekilde özetlenebilir kitap. Sonra; Balo sonrası lotteyi eve bırakır, görüşme izni alır, heyecanlıdır, aşıktır, artık dünyanın tüm nimetlerini tadmış hisseder, biraz da şaşkındır, her gün lotte yi ziyaret planı yapar, yollara düşen en huzursuz gezgin bile yurt ev özlemi duyar der, uzaklarda aradığını evinde bulmayı öğrenir, bir güne mutlu uyanmak, kahvaltı yapmak, yemek pişirmek bazen en basit ve saf mutluluktur kahramanımız bu duyguyu yüreğinde hisseder ve o nedenle en mutlu da odur.
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.