Gönderi

161 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 günde okudu
"Bizi yaratan tanrı tarafından seviliyoruz ki başımızdan geçen her şeyi hatırlamıyoruz. Neyin aklımızda kalacağını, neyin bir güz yaprağı gibi zamanın rüzgârında süpürülüp gideceğini bilmiyoruz. Bu sebeple şanslı mahluklarız şu gün geçtikçe yaşlanan, yaşlandıkça ağırlaşan dünyada yaşayan bizler. Yarına sağ kalacak hatıralarımızın hangileri olduğuna karar veremiyoruz. İki sene evvel yitirdiğimiz bir arkadaşın sesini unutabiliyor, yarım asır önce içtiğimiz bir şarabın hafızamızda tadına varabiliyoruz." Merhaba! Geçtiğimiz günlerde, Alp Türkol'un ilk romanı Sahipsiz Mektuplar Müzesi'ni okudum. Gün gün olarak bir gencin, başta ihtimal vermediği birine aşık olma sürecini okurken, bir yandan da geçmiş yüzyıllarda yer alan trajik bir aşk hikayesinin kahramanlarından birinin mektuplarını okuyoruz. Ruhları birbirini ömürleri boyunca takip eden ancak bir türlü bir daha kavuşamayan bu aşıkları ve zamanın sınırlarını aşan aşklarını okumak çok hoştu. Geçen sene öykülerini çok keyifle okuduğum Alp Türkol'un ilk romanını da okumak çok güzeldi. Umarım gelecekte kaleminden çok daha fazla okuyabiliriz.
Sahipsiz Mektuplar Müzesi
Sahipsiz Mektuplar MüzesiAlp Türkol · Vacilando Kitap · 02 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.