Gönderi

Victim and a hurt conqueror
“Hepsi gitti” çocuğun sözcük dağarcığındaki ilk ifadelerden biridir ve “hepsi gitti” çocukluk korkuları içinde yaygın bir temadır. Çocuklar yemek zamanı bir tavuğun nasıl ortadan kaybolduğuna dikkat ederler; ya da küvetin tıpası çekildiğinde bütün suyun nasıl akıp gittiğine; veya sifonla dışkının nasıl yok olduğunu görürler. Çocuğun yutulmaktan, yok olup gitmekten veyahut sulara kapılmaktan korkmaması çok nadirdir. Analitik literatür dışkı ve cesedin bilinçdışı eşitliğine dikkat çekmektedir. Belki de piskoterapislerin tuvalet eğitimindeki çatışmanın dinamiğini düşünmelerinin zamanıdır, çünkü burada anal erotizm ve inatçı bir dirençten fazlası söz konusu olabilir: çocuk için tuvalet eğitimi, fiziksel bütünlük ve hayatta kalma korkularını ortaya çıkarmaktadır. Çocuk yok olan nesnenin sürekli olarak tekrar ortaya çıkışının baskın öğe olmadığını fark edince, kendisini yok olma tehdidine karşı korumak için başka yöntemler bulmaya çalışır. Çocuk “hepsi gitti” nin kurbanı olmaktan çok egemeni haline gelir. Küvetin tıpasını çeker, tuvaletin sifonunu çeker içindekileri boşaltır, neşeyle kibriti söndürür, çöp kutusunun pedalına basarak annesine yardım etmekten büyük mutluluk duyar. Çocuk daha sonra ölümü yaygınlaştırır, bunu ya kovboy Ve Kızılderili oyununda sembolik olarak ya da böceklerin hayatına son vererek gerçek anlamıyla yapar. Karen Horney de zaten bir çocuğun düşmanlığının ve tahripkarlığının kendi hayatta kalımının tehlikede olduğunu hissetmesi ile doğru orantılı olduğunu düşünmektedir.
·
49 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.