Deniz Yalta'da uğulduyordu. Biz artık varolmadığımızda da böyle kayıtsız ve neşesizce uğuldayacaktı. Her birimizin yaşamına ve ölümüne karşı süregelen bu kayıtsızlıkta sonsuz affın, yeryüzünde akıp giden düzenin ve onun kusursuz mükemmelliğinin zapt ettiği rehinelerdik.