Gönderi

19 Ağustos günü «devrimin savcısına» muhalefet örgütlerinin silahlarını toplatması emri veriliyor. Aynı gün ondokuz gazete ve dergi yasaklanıyor. Savcılık, en büyük özerkçi örgüt olan Kürdistan Demokratik Partisi'ni de yasaklıyor. Humeyni, bu partiye «şeytanın partisi» adını takmıştı. Halktan, bu partinin önderlerini yakalayıp orduya veya polise teslim etmesini istiyor. Partinin dokuz üyesi ölüm cezasina çarptırılıp idam ediliyor. Katillerin başı Halkalı ise tam formunda. Nerede idam edilecek biri varsa o da orada. Önce Tahran'daydı, ardından Kuzistan'da, şimdi ise Kürdistan'da.. Bir açık hava mahkemesinde yakalanan Kürtleri birkaç dakika içinde yargılıyor, ölüm cezasına çarptırıyor ve hemen oracıkta idam ettiriyordu. Sedyeyle önüne çıkarılan ağır yaralı bir tutukluya bile acımıyor. Diğer mahkumların yardımıyla ayakta tutularak kurşuna diziliyor. İslam Cumhuriyeti'nin Şah'ın devrilmesinden altı ay sonraki durumunu belgeleyen bu sahnenin fotoğrafları bile var. Önümüzdeki günlerde tüm Kürdistan bir savaş alanına dönüyor. Soykırım, ırza geçme ve idam haberleri bize kadar geliyor. Serbest basın, yürüyüşler ve mitingler yasaklandığı için halkın Kürdistan'da olanlardan pek az haberi oluyor.
·
58 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.