Gönderi

SORU: Bazı ülkelerde Müslüman ecdada ait Arapça yazılmış tarihî mezar taşları şirk abidesi olarak nitelendirilerek yıkılmıştır. Bu tür kültürel nesnelere ve tarihî mirasa nasıl bakmalıyız? İslam kabir ziyaretini teşvik etmiştir. Kişinin vefat etmiş anne ve babasının, diğer yakınlarının ve büyüklerinin kabirlerini ziyaret edebilmesi için onların yerlerini bilmesi gerekir. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.), Osman İbn Mazun vefat edip defnedilince orada bulunan bir Müslümandan büyükçe bir taş getirmesini ister. Fakat o kişi taşı kaldıramaz, bunun üzerine bizzat kollarını sıvayıp taşı kaldıran ve kabrin baş tarafına yerleştiren Hz. Peygamber (s.a.s.): şöyle buyurur: "Ben bu taşla kardeşimin mezarını tanırım ve ehlimden vefat edenleri de onun yanına defnederim.”buyurur. Böylelikle Müslümanlar arasında dayanağı sünnet olan kabirlere mezar taşı dikme geleneği başlamış olur. Mezar taşları, tarihî eser ve yapılar gibi kültürel unsurlardır. Müslüman nesillere, İslam büyüklerini ve yaşanmış olayları, somut mekân ve varlıklar üzerinden yad ederek geçmişleriyle irtibat kurma imkânını sunarlar. Medeniyetimizin esasını manevi değerlerimiz oluşturmakla birlikte bu tür eserler de maddi mirasımızın önde gelenleri arasında yer alır. İslam dünyasının onayını almadan tek yanlı içtihatlara dayanarak ortak tarihî mirasa karşı dilediğince tasarrufta bulunmak, ümmetin şûra ilkesini ihmal etmek olur. Kaldı ki, İslam (Arap) harfleriyle yazılmış mezar taşları, yerine göre İslam'ın şiarıdır. Bunun en açık örneklerini Balkan ve Kafkas coğrafyasında görmek mümkündür. Bu mezar taşlarının her biri İslam'ın bir mührü, bir belgizandır. Hatta eski mezar taşlarının kültürel bir değer olarak korunması büyük önem taşır.
Sayfa 194Kitabı okudu
·
51 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.