Çok beğendim.
Kitabı haftasonu okurum diye elime aldım. Öncelikle üç-dört sayfa okudum baskı hatası var dedim moralim bozuldu. Ancak kitabın düzeni bu şekildeymiş. Sol sayfalar bir erkeğin günlüğü sağ sayfalar bir kadının... Aynı günden başlıyor iki günlük de. İlk günler birbirini tanımayan bu iki kişi bir gün karşılaşıyorlar. Günlükler kesişiyor... Birbirlerine seyirci kaldıkları yaşamlarını anlatıyorlar. Aslında daha çok kadın anlatıyor. Ama kendi yaşamını değil Suzan'ın yaşamını. Kendisi yaşanmışlık olarak Suzan'ı görüyor, o Suzan'ın seyircisi. Suzan gerçek bir aşk yaşamış çünkü, sonu yangınla bitip kül olan... Suzanmış gibi anlatıp daha iyi anlıyor her şeyi. Adam da anlıyor...