Bilen var mı suyunu ne zaman içtiğini
Gergef olsam alır mı ellerine bir akşam
Şehir şehir dolaşıp anlatsam saçlarından
Yıldızlara dokunan kuşların geçtiğini
Suskunum çünkü kaval çalmıyor, çoban ölü
Suskunum en onulmaz yarasından bu şehrin
O kim bilir nerede yine mahmur ve mağrur
Ebem kuşağı şimdi gözlerine gömülü
Düşme artık ey rüya o isyankar seraba
Sessizliği titretir gündüzünde bu şiir
Belki renkler dirilir taşın kalbinde o gün
İnci çiçeği olur dünyada Bâd-ı Saba