Gönderi

230 syf.
8/10 puan verdi
·
31 saatte okudu
"Ne mi der? Çok basit: 'ara beni, bul beni."
Açıkçası bu kitap hakkında karmaşık, çok karmaşık hislerim var. Okumasam da olurdu, yazılmasa da olurdu çünkü filmin aksine Adınla Çağır Beni'nin kitabı çok güzel bitmişti, tam da ona göre bir sondu. Yazılması gerekenleri zaten ilk kitapta yazdığını düşünüyorum yazarın. Belki filme uyarlanırsa toparlayabilir. Bu kitap dört ana bölümden oluşuyor. İlkinde Samuel'i okuyoruz, o yaz olanlardan on yıl sonra. İkinci bölümde Elio'yu okuyoruz, o yaz olanlardan on beş yıl sonra. Üçüncü bölümde Oliver'ı okuyoruz, o yaz olanlardan yirmi yıl sonra. Dördüncü ve son bölüm ise Adınla Çağır Beni'nin finalinden devam ediyor diyebiliriz. Bu sonu da Elio'nun perspektifinden okuyoruz. Ben Adınla Çağır Beni'nin sonunu çok sevmiştim. Bence bir kitabın son paragrafı, son cümleleri, o evrene veda ederken okuduğumuz kelimeler çok önemli. Adınla Çağır Beni çok güzel bitti bu yönden. Tam olarak Elio'nun cümleleriydi, bir umut vardı. Bul Beni ise Oliver ve Elio'nun Samuel'i anmasıyla, keşke hayatta olsaydı demeleriyle bitti. Sadece bu sebeple bile bu kitabı yok sayabilirim. Puanım 4/5, bunun sebebi de son sayfalar. Kitapta en sevdiğim kısım, Oliver'ın paragrafıydı. Hayatının aslında orada durduğunu, oradan hiç ayrılmadığını söylüyordu. İkincisi ise Elio'nun Via Santa Maria dell'Anima'da dedikleri. Bedenleri ayrılmış olabilir ama ruhları asla birbirini bırakmadı. O yirmi yıl boyunca olan diğer şeyleri görmezden gelmeyi seçiyorum. Oliver'ın dediği gibi geriye bakmayı istemiyorum ben de. Adınla Çağır Beni'de Elio ile Oliver, benim için aşklarını zirveye çıkardılar. Daha iyisinin olacağını sanmıyorum. Onun için ikisini sadece o kitapla aklımda tutacağım. Hem başlangıcı hem de sonu mükemmel ve anlamlı olan o kitapla. Onlardan sonra Samuel ile Miranda bana hiçbir şekilde geçemedi. Sanki bir şekilde hayatlarındaki boşlukları birbirleriyle dolduruyorlarmış gibiydiler. Sevemedim ikisini. Samuel'in geçmişte yaşadığı aşkı veya eşiyle olan ilişkisini ya da sadece kendisini ve Elio'yu okusak çok daha memnun olurdum. Miranda'nın direkt mabetlere gitmesinden de hoşlanmadım. Elio'nun geleceği kısmı bekledim çoğunlukla bu kısım boyunca. İkinci kısmı ise neredeyse hiç beğenmedim. Léon olayları ilgimi çekti, güzel bir hava verdi kitaba. Ama Michel ile Elio arasında romantik bir ilişki hiç olmamalıydı bana kalırsa. Hoş değildi, ben sevemedim. Zorlama geldi. Oliver'ın hayatını okumak garipti. Bana kalırsa Oliver, Elio olmadan çaresizdi bir bakıma. Kendisi de öldüğünü belirtiyor zaten. Ben şahsen Elio'nun onun yanına geldiği zamanları Oliver'ın gözünden okumak isterdim bu bölümde. Ama kendi içinde Elio'yla konuşması, ondan "o an aramızda olmayan ama benim yanımdan asla ayrılmayan kişi" olarak bahsetmesi güzeldi. Yıkan aslında oydu ama kendisine gelemeyenin de o olması, bunun kendisinin de farkında olması güzeldi. Elio'ya, İtalya'ya dönme kararı, onu sonunda bulmasını daha kapsamlı okumak isterdim, o yolculuğu. Bu konudan yetersizdi bana kalırsa. Son bölüm ise bazı şeyleri bağlayıp açıklığa kavuşturdu. Garip geldi bana ama tam olarak kötü de değildi. Yine de Adınla Çağır Beni'de Elio'nun Amerika'ya onu görmeye geldiği kısım daha duygulu ve güzeldi benim için. Dediğim gibi pek sevemediğim, değişik bir kitaptı Bul Beni. Okursam gelecekte sadece bir kez daha uzun zaman sonra okurum, belki o zaman anlamdırabileceğim umuduyla.
Bul Beni
Bul BeniAndré Aciman · Sel Yayıncılık · 2022806 okunma
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.