Gönderi

360 syf.
8/10 puan verdi
·
25 günde okudu
Savaşa dair bir kitabı bile düşlerle bezeyebiliyor Muriel Barbery. Adı üstünde Bir Garip Diyar burası: "elflerin yaşadığı sisler ülkesi." Sayfa 51 Bu kitabı okudum diyemem. Daha çok sezdim. Yazar bana bir şeyler anlatmaya çalıştı. Karman çormandı ilk başta, daha doğrusu netti de ben sonradan anladım: "bu işlere akıl erdirmek güçtür zira anlatılar diğer tüm niteliklerinin yanı sıra öngörülemez ve hınzır olur ve nereye bağlanacaklarını önceden kestirmek bize düşmez." Sayfa 276 O yüzden biri çıkıp da 'bu kitap ne anlatıyor böyle', 'hiç sevmedim', 'çok sıkıcı' derse yadırgamam doğrusu. Peki ben neden sevdim? Daha önceki incelememde de demiştim: #90017527 Yazarı ruhuma yakın hissediyorum. Bu konuda bir miktar önyargılı olabilirim. İncelememi öneriden ziyade hislerimi ifade etmek için yazıyorum. Muriel Barbery'yi daha önce okumuş olanlar imzasını taşıyan bazı detayları fark edecektir; çay, ağaçlar ve çiçekler, bir gurme edasıyla yemek ve içecek betimlemeleri, sanat, Japonca, Tolstoy, ölüm vb. Kitap için Elflerin Yaşamı'nın devamı diyemem, başlangıç kitabı da diyemem. Elflerin Yaşamı'nda anlayamadığım, eksik gelen kısımlar bu kitapla yerine oturdu. Çünkü orada geçen olay bu kitabın orta kısmını oluşturuyor ve bütün karakterlerin görevlerini daha iyi anlıyoruz. Özellikle Petrus'un. Fantastik dünyaya güzel bir soluk kazandırmış yazar. Sihirle sarmalanmak gibi bir şey bu. Daha doğrusu sislerle sarmalanmak. Sonu biraz yorsa bile okuduğum için mutluyum. Yazarın diğer kitaplarının çevrilmesini dört gözle bekliyorum. Keyifli okumalar.
Bir Garip Diyar
Bir Garip DiyarMuriel Barbery · Kırmızı Kedi Yayınevi · 202115 okunma
··
124 görüntüleme
Betül okurunun profil resmi
Bu arada çevirmenin tercih ettiği sözcükler, kelime haznemi baya genişletti: "Saltık, rüyet, temerküz, lalettayin, oylum, berkitmek, uçkun, temellük, massetmek, tereke..."
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.