Gönderi

James Watson'in ve Francis Crick'in isimleri sonsuza dek birbirine bağlanmış durumda. Crick’ten söz etmeden Watson'dan söz edemezsiniz, çünkü yaşam molekülü hakkında yaptıkları buluş gerçek bir ortak girişimdi. (Buluştan yıllar sonra, Crick kendi çalıştığı laboratuvardan birisini Watson’la tanıştırırken adam hayretle “Watson mı?” demiş. “İsminizin Watson-Crick olduğunu sanıyordum.”) Bu hikâyenin sıradışı olmasının bir diğer nedeni de bu iki adamın öykülerinin can damarının ve yaptıkları buluşun bütün ömürlerini değil de yalnızca birkaç yılı kapsaması. O başarıdan sonra ikisi ayrı ayrı önemli işler yapmaya devam ettiler ve bir daha nadiren birlikte çalıştılar. Ama 1953'te açıkladıkları tek bir bulgu isimlerinin bilim tarihi kitabına bir daha silinmemek üzere yazılmasını sağladı. Keşfettikleri şey yaşamın moleküler haldeki sırrıydı. Onlar da yaşam bilgisini taşıyan molekül olan dezoksiribonükleik asidin, yani DNA’nın yapısını tanımlayan ilk insanlardı.
Tübitak Yayınları - I. Bölüm - İki Adamın ve Yeni Bir Bilim Dalının Hikâyesi
·
396 görüntüleme
Ûs okurunun profil resmi
... DNA’nın bilgi taşıyan bölümüne gen adı verilir. Genler insanlar da dahil olmak üzere bütün canlı varlıkların temel yapısını belirler; dolayısıyla DNA’ya yaşamın en önemli molekülü gözüyle bakılır. Özel olarak, genler vücudun büyük bölümünü oluşturan moleküller olan proteinlerin üretimine ilişkin bilgiyi taşır. Dolayısıyla Watson ve Crick DNA’nın yapısını tanımladıklarında, hâlâ büyümekte ve gelişmekte olan ve tıbba ve biyolojinin tamamına giderek daha fazla etki eden bir alan olan yeni bir genetik bilimine -ve onun ötesinde moleküler biyoloji bilimine- giden kapıyı açmış oldular.
Bu yorum görüntülenemiyor
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.