Şiir kitaplarını hep dinlendirici bulmuşumdur.
Ruhumun soğukluğunu,
Zihnimin yoğunluğunu,
Gözlerimin yorgunluğunu alırlar.
Zor kitaplar bitirdikten sonra ya da zorlayacağını düşündüğüm eserlere başlamadan önce şiir kitaplarına sığınırım.
Anna Karenina'ya başlama sürecindeyken iyi geldi diye düşünüyorum.
Murathan Mungan
Kalemiyle yıllar öncesine dayanır tanışıklığım:
Yaz Geçer, dedi. Yazdım. Geçmedi.
Geçecek gibi de durmuyor.
Şimdi de
Dağ dedi, yüreğimi dağlarcasına.
173 sayfa...
Sayfalar kelime olarak yoğun olmasa da anlam olarak yoğun.
Yazar eseri için: Kitabın adı Dağ, içimin dağ zamanıydı demiş.
Dizeler öyle bir zamanda yazıldığını destekler nitelikte.
"Çok değiştim ama hep aynı sevdim!" (s. 165)
Birçok yönden değişsek de sevda yönünden değişemiyoruz sanırım.
Ne zorluklar yaşarsak yaşayalım ne çekersek çekelim sevda tarafımız hiç değişmiyor.
Güven değişiyor, inanç değişiyor ama sevgilerimiz değişmiyor.
Fıtrat değişmiyor.
"Hasretim, hasretim, hasretim..." (s. 11)
Şimdi birçok şeye hasretiz:
Güzel günlere,
Göçüp gidenlere güzel insanlara,
Güzel umutlara...
Umut edebilmek bile lüks oldu çağımız dünyasında.
Hayaller bile daha kurulmadan derin sulardaki yerini aldı.
Geriye kırıklıkları kaldı...
Yazarın diğer kitaplarını daha başarılı bulduğumu itiraf edebilirim ama bu kitabını okuduğuma da pişman değilim. Belki bir iki saatte bitecek bir kitaptı ama ruh dünyamda bundan çok daha fazla yer kapladı.
Yeni kitaplarla tanışmama vesile olan insanlara her zaman minnettar kalmışımdır. Hele ki bir de okuma sürecime eşlik ederlerse... Buradan kitabı tavsiye eden, süreçte benimle okuyan
Piraye Hanım'a da teşekkürü borç biliyorum.
Benim için büyük keyifti.
Bir Garip Orhan Veli’yi okumak isterdim o beni daha çok etkiledi. Ama şiir kitaplarını kayıp görmüyorum. Bazen şairin bir dizesi oluyor ki bütün kitabı sırtlıyor. Meselâ:
“ Çok değiştim ama hep aynı sevdim.” bu dizeye rastlamak için bile okumaya değerdi.
Seninle de okumak keyifliydi, çok teşekkür ediyorum. İncelemen yine çok okunası keyifli bir incelemeydi emeğine sağlık. ☺️