Gönderi

152 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
“Çıktığın yolda, bugün yelken açıp yapayalnız Gözlerin arkaya çevrilmeyerek, pervasız Yürü! Hür maviliğin bittiği son hadde kadar İnsan âlemde hayal ettiği nisbette yaşar.” İnsan aklını ve içindekileri değiştirmedikçe hayatını nasıl değiştirebilir? Aklı umutsuzluğu çığırırken umutlu bir hayatı nasıl arayabilir? Deniyor öğretmen. Mutlu ve yaşanılabilir bir hayat arıyor. Önce yaşadığı kasabayı terk ediyor ve İzmir’e gidiyor. Orada tutunmaya çalışıyor, anlamını arıyor yaşamın. İşler beklediği gibi gitmiyor haliyle. Çünkü aklı hep korkularında, şüphelerinde ve geçmişinde. Saygı görebilmek için kendini farklı bir insan olarak tanıtıyor, sıradan görünmekten müthiş korkuyor. Görünür olmak istiyor aslında. Yıllardır bir kasabada varoluşsal sancılar yaşamış ve topluma kapalı yaşamış bir adam artık itibar görmek istiyordu. Demir Özlü tarafından, psikolojik yabancılaşmanın, bireyin varoluş sancıları ve yalnızlığının ülkemiz edebiyatında ilk kez işlendiği roman olarak değerlendirdiği Denizin Çağırışı, psikolojik yabancılaşmanın bence en iyi eserlerinden biri. Yabancılaşmayı iliklerimize kadar hissettiriyor yazar. Kemal Bilbaşar’dan okuduğum ikinci eser oldu.
Cemo
Cemo
‘yu okuyup hayran kalmıştım ve hemen bu kitabını almıştım. Yine şaşırtmadı beni, çok beğenerek okudum. Eğer hala Kemal Bilbaşar okumadıysanız daha fazla geç kalmamalısınız derim.
Denizin Çağırışı
Denizin ÇağırışıKemal Bilbaşar · Can Yayınları · 2021374 okunma
·
93 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.