Gönderi

175 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Çok sürükleyiciydi gerçekten. Olay örgüsü çok iyi. Sanırım 1900'lerin ortalarına yakın bir dönemde geçiyor olaylar. Hızlı ilerliyor ve durmaksızın gelişmeler oluyor. Genç polis müfettişi Alan, eskiden, ailesinin çalıştığı zengin bir evin olduğu bölgeye, başmüfettiş olarak atanıyor. O evin sakinlerinden geriye sadece evin kızı ve oğlu kalmıştır. Evin kızı Mary ile çocukluktan beri arkadaştırlar. Ancak artık aile zengin değildir, sınıf farkı ortadan kalkmıştır. Abisinin durumu kabullenmesi zordur. Tekrar zengin olmak için başını belaya sokar ve kız da (ne kadar kötü olduğunu anlamadığı) aile dostu bir avukatın yanında işe başlar. Alan ve teşkilat, günlük suçlulardan daha çok, binbir surat olan tehlikeli bir suçlunun peşindedir. Yazar, onun kim olduğuna dair tahminlerinizi sürekli değiştirecek kadar güçlü yönlendirmeler yapıyor. Bu yüzden tahmin edebilecek ama asla o tahminde sabit kalamayacaksınız. O suçlunun irtibatta olduğu kişiler Mary'nin yakınında olduğu için Mary de tehlikededir. Bu arada akıllı ve güzel diye tanıtılmıştı ama saftirik bir kız. Bu yüzden, Mary'e bir şey ha oldu ha olacak diye stres yapmamak elde değil. Alan bir yandan onları korumaya, bir yandan da görevini yapmaya çalışır. Sonuç beni memnun etti.Ancak, Johnny ile ilgili ek bir bilgi ve Mary ve Alan ile ilgili romantik küçük bir ekleme de olsaydı daha iyi olurdu. Kesinlikle tavsiye ederim.
İmdat Diye Bağır!
İmdat Diye Bağır!Edgar Wallace · Milliyet Yayınları · 197231 okunma
·
74 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.