Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

282 syf.
9/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Çocuk olmadan yetişkin olmak...
Esas adı Aleksey Maksimoviç Peşkov olan yazarın küçük yaşta yaşadığı acı olaylar yüzünden rusçada “acı” anlamına gelen "gorki" takma adını kullandığını öğrendiğimde diğer kitaplarından önce kendi ağzından biyografisini okumam gerektiğini düşündüm.
Maksim Gorki
Maksim Gorki
' nin otobiyografisi "
Çocukluğum
Çocukluğum
" ile başlayıp ardından
Ekmeğimi Kazanırken
Ekmeğimi Kazanırken
ve
Benim Üniversitelerim
Benim Üniversitelerim
adlı kitaplarıyla devam eden üçleme serisinden oluşuyor. Romanın adı "Çocukluğum" olmasına rağmen, yaşanamamış, yaşatılmamış bir çocukluğu anlatıyor. Babasının öldüğü gün yeni doğmuş kardeşini de kaybediyor. Aslında fiilen ölmese de annesi de yok oluyor henüz 4 5 yaşlarındayken. Tüm bu kayıplarının arasında hayatına giren ninesi bir gemiyle ana ocağına götüyor ikisini de. Zor bir hayat yaşadığı için şiddeti çözüm olarak gördüğünü söyleyen dedesi, miras peşindeki dayıları, yengeleri ve kuzenleriyle hareketli bir yaşam başlıyor onun için. Bundan sonra çevresindekiler tarafından fark edilmeyen ama her şeyin farkında olan bir çocuğu okuyoruz. Çevresindekiler değişse de kendi deyimiyle karabasan gibi günler hiç eksik olmuyor hayatından. Yaşadıklarının kendisine etkisini ise yine en iyi kendisi anlatıyor: "Başımda ya da yüreğimde küçük bir şişlik büyüyordu sanki; bu evde görüp tanık olduğum her şey, kışın ağır ağır yol alan bir atlı araba katarı gibi gövdemin içinden… beni çiğneyerek, ezerek, yok ederek geçip gidiyor gibiydi." Hastalıklar, yangınlar, katledilen insanlar, dikkatsizlik yüzünden ölenler, kurnaz dolandırıcılar, İsa yolunda aklını yitirenler, öfkeli beyler üzerine hüzün dolu öyküler dinleyerek büyüyor. Yetişkinlerle vakit geçirdiği için çocuklarla anlaşamıyor. Çoğu zaman çevresindekileri anlamlandırmakta zorlanıyor. Tanrı kavramı da anlam veremediklerinden. Dedesi ve ninesinin Tanrılarının aynı olmadığını düşünüyor. Dedesinin Tanrı’sı onda korku ve düşmanlık uyandırıyor. Kimseyi sevmeyen, sert bakışlarıyla herkesi izleyen ve herkeste ille de bir eksik, yanlış, günah arayan ve bulan bir Tanrı bu. İnsana hiç inanmıyor, sürekli, tövbe bekliyor ve cezalandırmak için yanıp tutuşuyor. Sevdiği Tanrı ise, daha doğrusu tüm canlıların yakın dostu olan ninesinin Tanrı’sı, çevresindeki her şeyin en güzeli, en aydınlık olanı… Elbette şu soru canını sıkıyordu: Dedesi nasıl oluyor da bu iyi Tanrı’yı göremiyordu? Onun sorduğu bu sorular bana çevremdeki yaratıcı tanımlarını hatırlattı. İnsanlar farkında olmadan kendi karakterlerini, inanmak istediklerini yüklüyorlar bu figürlere. Benim inandığım yasak ve kurallardan mı ibaret yoksa merhameti, hayatı güzelleştirecek, insana değer katacak öğütler mi veriyor bunu da sorgulattı kendi içimde. Okuduğumuz yazarın yada bir ailenin hayatı olduğu kadar dönem Rusya'sının aile yapısını, kadınların toplumda ve aile içindeki konumunu da öyle anlatıyor ki o günlerin içinde gidip bu öyküdeki insanları elinden tutup o evden dışarı çıkartmak nefes aldırmak istiyorsunuz. 200 yıl önce kadına kalkan ellere kimse dur dememişken bunca yılda hiçbir şeyin değişmediğini görerek yüreğiniz burkuluyor. Değişmek için daha kaç yüz yıl bekleyeceğiz bilmiyorum. Lafım ataerkil düzene değil onun arkasına sığınıp kadını küçültene, hayat arkadaşına zulmü reva hatta hak görenlere. 200 yıl önce de öldüresiye dövse de kocamdır, hakkıdır diye boyun eğenler, yaşlanınca düzelir diyenler yaşlanamadan öldüler. Buraya kadar okuduysanız unutmayın, unutturmayın. Geride vaktinden önce büyüyen çocuklar bırakmayın...düşündükçe sinirlendim istemeden uzatıp birazcık konudan saptım kusurlarım varsa affola iyi okumalar...
Çocukluğum
ÇocukluğumMaksim Gorki · İş Bankası Kültür Yayınları · 201415,7bin okunma
·
509 görüntüleme
Nazlıgül okurunun profil resmi
Adına sevgi denen duyguların canlı, insanın yüreğini titreten gökkuşağı benim yüreğimde solmuştu, her şeye karşı duyduğum kin kömür gazı ateşi gibi koyu mavi titrek bir ışık veriyordu ve kalbimde de yoğun bir hoşnutsuzluk duygusu, bu gri, cansız saçmalıkta bir başıma olduğum hissi için yanıyordu. S.244
Nazlıgül okurunun profil resmi
Çok sonraları anladım ki yoksulluk ve sefalet içinde yaşayan Rus halkı, kendilerini acılarıyla eğlendirmeyi, onlarla çocuklar gibi oynamayı pek seviyor ve mutsuz olmaktan nadiren utanıyordu. S.200
yeşimmm okurunun profil resmi
"Çevresindekiler tarafından fark edilmeyen ama her şeyin farkında olan" Çok güzel ifade etmişsiniz. Sanırım bu farkındalık olunca insan yazar oluyor...
Nazlıgül okurunun profil resmi
Teşekkür ederim... Kesinlikle katılıyorum. O yıllarda çevresini gözlemlemesi, başkalarının hayatları üzerine düşünmesi Alexsey'ı Gorki yapan en büyük unsur. Yapıtlarında da bunu çok iyi kullanmış
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.