Gönderi

Sidretu'l müntehâ. Son uçtaki ağaç. Gölgesi sükût, meyvesi sükût, gövdesi sükût, kökleri sükût. Sükût, ben'imiz ile kendimiz arasındaki kontrol edemediğimiz sınır çizgimiz. Sükût kimsesizliğimiz ile yalnızlığımız arasındaki simetri. Sükût mâverâya geçiş vizemiz. Sükût son uçtaki ağaca son bakışımız. Bir ağacın gölgesinde başlamıştı firkat hikâyesi. Hicab duygusunun sükût ile tamam olduğu bir varlık gölgesini, bir varlık perdesini okuduk son bakışımızda. Hüküm cümlesinin sonundaki nokta, insanın sırtına dağların yüklenmekten çekindiği ağırlığı yükledi. Bir noktanın ne kadar ağır olabileceğini bir ağacın gölgesinde öğrendik. Hangi gölgede bulabilirdik, bir gölgenin ait olduğu varlıktan koparken hissettirdiği acıyı. İnsan gölgesini yasak ağacın dibinde bırakarak ayrıldı cennetten bir daha dönmek üzere. Son uçtaki ağacın gölgesinde kelimeler arasındaki muvakkat sükûtu öğrendik. "Sübhaneke la ilmelena, illa mâ allemtena" sırrına âşîna olduk meleklerin sükût ile vardıkları secde yerinde. İki dudak arasında cenin pozisyonunda bekleyen sükûtu öğrendik güç zamanlarımızda. Akrep ile yelkovan arasında sıkışan sükûtu takip ettik ânın kozasında itikâfa girerken. Son uçtaki ağaca bilet alabilmek için kaç dirhem sükût bedel ödedik... Sükût, kendimiz ile ben'imiz arasındaki sidretü'l münteha, tam içimizde, bizi ikiye bölüyor. Sükût cennetten çıktığımız yer, sükût cennete döneceğimiz yer.
··
128 görüntüleme
Enisenes okurunun profil resmi
Sükût... Ellerinde sükûtun nabzını diinlemeyi, gözlerinde sükûtun buğusuyla derin anlamlar okumayı öğretti bana ♥️
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.