Matbaacı bir zat vardı tanıdığım; her gittiğimde bendenize icâzet koleksiyonlarını gösterirdi. O uydurma kâğıtlarla evliyâ olunmayacağını kibâr bir yolla anlattıksa da baharda ahırdan salıverilen eşek sıpası gibi sevine sevine göçtü gitti. Böylelerine Kaygusuz’a şeyhi Abdâl Mûsâ tarafından verilen icâzet hikâyesini hatırlatmakta yarar vardır. Ne yapmıştı Kaygusuz? Şeyhinin verdiği icâzetnâmeyi ayranın içine batırıp içivermişti... “Niye yaptın böyle dervîş! dediğinde şeyhi Abdâl Mûsâ’ya verdiği cevap muhteşemdir Kaygusuz’un:
–Sultanım icâzeti nereye koyacağımı bilemedim. Ayrana karıştırıp suyunu içiverdim. Ola ki canıma karışır, ölü gönlüme hayat verir!
Sayfa 30
·
115 görüntüleme
mustafa tatcı bey yakıştırma tabirlerinde hiç çekinmiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.