Gönderi

Kadınların, diğer kadınlara karşı besledikleri cinsiyetçilikle yüzleştiği yer işlevi gören bilinç yükseltme grupları olmayınca, feminist hareket farklı bir zemine kayarak işgücünde eşitlik talebine ve erkek tahakkümüyle mücadeleye odaklandı. Kadının, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin bir "mağduru" olduğunun ve bu durumun (ya ayrımcı yasalarda yapılacak değişiklikler ya da fırsat eşitliği politikaları yoluyla) telafi edilmesi gerektiğinin giderek daha fazla vurgulanmasıyla, kadınların kendilerine feminist hir kimlik kurarken önce kendi içselleştirilmiş cinsiyetçilikleriyle yüzleşmeleri gerektiği düşüncesi geçerliliğini yitirdi.
··
79 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.