Adı sanı olmayan bir kuru kız. Çok zayıf olduğu için ona bu adı takmışlar. Bir de toplum işte, hiç evlenmemişliğini kız kurusu olarak adlandırmaktan geri durmamış. Kız kurusu diyememişler de yüzüne karşı, 'Kuru Kız' demişler. Taşradan kopup, Arjantin'deki dünyanın sonundaki şehir denilen Ushuaia'ya kadar uzanan bir roman. Toplumsal tespitleri güzel olan bir kitaptı. Ayfer Tunç'un kitaplarında bunu hep seviyorum. Ve bir solukta #okudumbitti ama kitabın bir solukta okunması,benden geçerli not alması için hiçbir zaman etken değildir. Olmamış dediğim noktaları döküyorum ortaya buyurun Ayfer Tunç'un cümlelerinin derinliğini aradı gözüm ama yoktu. Kitaba başlarken, altını bolca çizeceğim satırlar vardır diye yanıma aldığım kalemler hiç kullanılmadan kaldırıldı. Ölümler, yıkılmış aile profili, taşra... Evet bu temalar okurken sarsıyor ama bence artık yetti. Okurun yüreğini hep aynı noktadan ezmek iyi edebiyat anlamına gelmiyor. Arka kapak tanıtımında 'yenilikçi, ezber bozan bir roman' denilmiş. Karakterin en alakasız yerde facebook kullandığını söyleyip durması, akıllı telefon kullanıyor olması mı yenilik? Nerede ezber bozuldu, hangi edebi akıma yenilik getirildi-katkı sağlandı? İlk defa ablikasyon isimleriyle bu kadar boğulan bir kitap okudum, evet evet oldukça yenilikçiydi. Kurgu gerçekten uzak ve mantık hatalarıyla doluydu, bu kadar çok sevdiğim bir kalem için 'Amma da abarttı yazar!' demek istemezdim ama dedim. Olmamış bu sefer hiç olmamış...

Kuru KızAyfer Tunç · Can Yayınları · 20233,643 okunma

·

111 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Tuğba Yıldırım