Gönderi

Biz gene dağlara dönelim Yalnızlığın katmer katmer bir gül gibi Patladığı evreni doldurduğu Mutluluğu coşkuyu sahip olunmuşluğu Şahdamarımızda duyarak Bir tür uçmağı yaşadığımız Kırmızı sarı siyah arıları izleyerek Bir günde bitiveren çiçekleri ayağımızın ucunda Ansızın farkederek Yaşamanın çılgınlığını değil ama Hayatın o uçsuz bucaksız işleyişini Mezarlardan öte o sonsuz derinliğini Bir yıldız gibi kayarak karanlıklarda Bir mızrağın akması gibi hissettiğimiz Yüzyıllık ağaçların toprağı sarması gibi O ağaçları incecik ağır çoğul böceklerin oyması gibi Bir daha güçle duyarak idrak ederek hayatı Sonra bir anda boşanan yağmur Ey gök ne kadar gürültün varsa içimize boşalt çünkü Belki ancak ihtimal ki sen dindirirsin Bir kurşunun ete saplanması gibi Yüreğimize saplanan bu acıyı.
Sayfa 96
·
76 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.