Gönderi

Yalnızca eğitim, öğrenim görmemiş insanlar böyle değildir, aslında eğitimin pek bir yararı olmaz ya da ikincildir; cahillerden çok daha korkunç örnekler vardır; bir grup genç, şımarık zengin ya da ahmak züppe görürsün, çoğunluğu Cambridge'de ya da bizde doktora yapmıştır, selamlaşmalarla, dedikodulardan herkesin bildiği üç-dört saçma sapan haberin iletilmesiyle, kendilerine ilişkin bir-iki manasız olay ve iki-üç fesatlığın aktarılmasıyla geçen ilk bir saatten sonra bu tiplerin ne konuştuklarını merak edersin (bu tür insanların kaynadığı şatafatlı davetlerde ne konuşulduğunu hep merak etmişimdir). Fikirden, esinden, bilgiden, herhangi bir şeyi anlatabilecek yaratıcılıktan, sezgiden, diyalogdan ve hatta monologdan, kültürden ve mantıktan tamamen yoksun olduklarından, sık sık susup boğazlarını temizlemek zorunda kalacaklarını, uzun suskunlukları yüzünden rahatsız olacaklarını, mecburen yağmura ve bulutlara ilişkin çeşitli esprilere ve en ölü zamanlara, hatta doğrudan ölü doğmuş zamanlara özgü sıkıntılı sessizliklere tahammül edeceklerini zannedersin. Ama öyle olmaz. Ne konuştukları, neden, nasıl konuştukları bilinmez ama saatlerini, günlerini hiç durmadan konuşmakla geçirirler, geceler boyunca süren, sonu gelmeyen, manasız gevezelikler, üstelik de lafı birbirlerinin ağzından kapmaya çalışarak.
Sayfa 291Kitabı okudu
·
27 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.