Wulf Dorn
Sanırım “ne yazsa okurum” diyeceğim bir yazarla tanıştım. İlk kitabı Psikiyatrist’i okumuş ve hayran kalmıştım. (Yorumlarım sayfamda) Şimdi Şizofren’i okudum. Hayranlığım katlandı.
7 kitap fantastik seri, üzerine klasikler okuduktan sonra tam benim tarzım bir psikolojik gerilim ilaç gibi geldi bana…
Jan Forstner, 23 yıl önce gölün kenarında kaybolan kardeşi Sven, hemen üzerine psikiyatrist olan babasının ölümü ve annesinin intiharı sonucunda zor günler yaşamış, eşinden boşanmasıyla birlikte ruhsal durumu iyice bozulmuş bir psikiyatristtir.
Ruhsal sorunları nedeniyle, tam bir daha mesleğini yapmama fikrini kabullenmişken, Orman Kliniğinin yöneticisi Fleischer’in daveti üzerine tüm olayların yaşandığı kasabası Fahlenberg’e geri döner.
Ancak Fleischer, Jan’in görevini yaparken bir yandan da Dr. Norbert Rauh ile terapi görmesini şart koşmuştur. Başka şansı olmayan Jan teklifi kabul eder.
Jan, kabuslarından kurtulup artık sakin bir hayat yaşamayı ve iyileşmeyi isterken kasabada esrarengiz intiharlar başlar.
Bu intiharların nedeni ne? 23 sene önce yaşananlarla bir bağlantısı var mı? Jan’in kardeşi nerede? Öldü mü? Babası neden öldü?
Her sayfa bir gerilim ve heyecan içinde aktı gitti. Zaten yazarın dili çok yalın ve akıcı.
Wulf Dorn ile tanışmadıysanız, serinin ilk kitabı Psikiyatrist’i okumanızı ve Şizofren ile devam etmenizi tavsiye ederim. Serinin devam kitabı Oyunbaz’ı okumak için sabırsızlanıyorum.
