Gönderi

176 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
‘Geceleyin aniden uyandım. Yan tarafıma dönmüş uyuyorken ölüm düşüncesi geldi aklıma. Silinip gitme fikri beni altüst etti. Milyonlarca yıldır genişleyip duran şu kainatta birer zerre olarak daha önceki gibi tekrar yokluğa karışmak… Ölüm düşüncesini derin bir kabullenişle hissettim içimde. Kendi yok oluşumu bu denli kabullenişime neredeyse gülecektim. İçimde bir endişe veya merak hissi yoktu. Nasıl ve ne zaman olacağı bir an aklımdan geçse de son derece rahat ve kendimden emindim. Derin bir nefes aldım. Sanki bir şeyle barışmıştım. Sonra uykuma döndüm.’ . Benzer hatta aynı olmaktan korktuğumuz kişileri kaybediyoruz önce. Sonra nasıl kaybettiğimizi anlamaya çalışmakla geçiyor zamanımız. Bunu ben mi yaptım diye de soruyoruz kendimize, zamanla her kayıp gibi alışıyoruz elbet. Kaybın boşluğu dolmasa da. . Ummanlı yazar Jokha Alharthi ile Dolunay Kadınları ile tanışıp öyle sevmiştim ki! Turunç Ağacı da çevrildiğinde hemen okumak istedim çünkü yine bol karakterli ve katmanlı bir hikayeye sürükleneceğimi biliyordum. Beklediğim gibi de oldu. Yine geçmişle ve köklerinin hikayeleriyle yoğrulan-sınanan bir karakter karşılıyor bizi. Amir’in kızı büyütüyor onu ve kardeşlerini, sonra ülkesinden çok uzaklara gidiyor. Amir’in kızını hatırladıkça kumaş çözülüyor sanki, anne ve babası düşüyor aklına önce, sonra onların aileleri.. Hafızaya, toplumsal cinsiyet ve statü rollerine, arada kalmışlığa dair büyük sözler söylemeden de düşündüren bir eser Turunç Ağacı. Yazar Alharthi’yi daha çok okumak dileğiyle.. . Süleyman Şahin çevirisi, Barış Şehri kapak tasarımıyla ~
Turunç Ağacı
Turunç AğacıJokha Alharthi · Timaş Yayınları · 2023145 okunma
·
720 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.