Gönderi

...Bu beyefendi, eski bir Rus efsanesinin iddiasına göre dü­ğünde hüngür hüngür ağlama, cenazede ise şıkır şıkır oyna­ma adetine sahipti. Efsane, bu beyefendiyi isabetle seçilmiş parlak bir isimle vaftiz etmişti: -Aptal. Bugüne kadar bunu böyle bildik ama artık yeter! Bu du­rumda acımasız ve tarihi bir adaletsizlik yok mu gerçekten de? Aptalmış!.. Tam tersi olmasın? Rus varoluşunun en de­rin gizlerine vakıf olmuş parlak zekalı bir bilge değil mi sizce de bu adam? Düğünde acı acı gözyaşı döküyor... E, haklı ama! Tek ba­şına bile yüzüp kurtulmanın kolay olmadığı fırtınalı denizlere el ele verip balıklamasına dalan akılsız bir çifte acımaktan daha doğal ne var? Tanımadığı insanların cenazelerinde gülüp eğleniyor... Yine yerden göğe kadar haklı. Çünkü bilge, bir kişinin bile nihayet rahata ermesinden içten içe mutluluk duyuyor. Öle­nin artık ne tayın derdi kaldı, ne vize, ne de bir kıyıdan diğe­rine kaçma göçme derdi... Aptalla ilişkimizi gözden geçirmenin zamanı geldi de ge­çiyor. O bir bilgedir. Belki bunu kavramak daha önce zordu, ama şimdi bütün Rusya altüst olmuş bir vaziyette bavullar ve bohçalar üstünde otururken gözden geçirmemiz ve yeni­den değerlendirmemiz gereken çok ama çok şey var. Dürüst olmak gerekirse, "dünün" aptalı, bugünün bil­gesi için kendimi boş yere paralamıyorum. Çünkü bununla ilerdeki davranışlarıma bir zemin oluşturmak niyetindeyim . Bir karar verdim; artık ben de cenazelerde güleceğim .
Sayfa 5 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
·
9 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.