Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

168 syf.
9/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Kadınların gözyaşındaki insanlığımız!
“Başkası olsa kaçıp giderdi. Ama Mam, başkaları onun çektiği acıları çekmesin diye savaşmaya devam ediyor” (Angelina Jolie). Kadınların acı çektiği, hor ve hakir görüldüğü, bir eşya gibi alınıp satılarak istismar edildiği bir dünyada çocukların mutlu olması, erkeklerin mutlu olması, toplumların mutlu ve sağlıklı olması mümkün müdür? Elbette mümkün değildir. Çünkü kadınlar, bir toplumun varlığını sürdürebilmesi için can verenlerdir. Kültürün nesilden nesile taşıyıcısı, sevginin ve şefkatin kahramanlarıdır. İnsanlığın atan kalbi ve yaşayan ruhudur. Onların olmadığı bir dünyada yaşamın da yaşamanın da bir anlamı yoktur. • • • Nitekim
John Stuart Mill
John Stuart Mill
de “Bir uygarlığın seviyesini ölçmek isterseniz, derhal kadının hayat şartlarına bakın” diyor. Doğrusu yalnızca uygarlığın seviyesini değil, aynı zamanda erkeklerin ve toplumların düzeyini ölçmek için de kadınların konumlarına ve yaşam koşullarına bakmak yeterlidir. Bir toplumun gelişmişlik düzeyini, ekonomisini, sosyal hayatını, kültürünü ve aile içi ilişkilerini anlamak mümkündür. Bu yönüyle kadınların ezildiği, bir meta olarak görüldüğü, istismar edildiği, en küçük yaşama hakkının dahi ihlal edildiği ülkelerin geri kalmış ülkeler kategorisinde yer alması tesadüf değildir. • • • Bunu Kamboçya’da dünyaya gelen
Somaly Mam
Somaly Mam
da “
Yitik Masumiyet
Yitik Masumiyet
” adıyla kaleme aldığı yaşam hikâyesinde en ince ayrıntısına kadar anlatıyor. Mam, Kızıl Kmerler’in dört yıl iktidarda kaldığı 1970’li yıllarda dünyaya geliyor. Onun çocukluğunu geçirdiği 1975-79 yılları arasında Kızıl Kmerler, insanları evlerinden alarak kamplarda köle gibi çalıştırıyor ve rejim uğruna savaşmaya zorluyor. Karşı gelen milyonlarca insanı açlığa, sefalete ve acılara mahkûm ediyor. İki milyonun üzerinde insanı “Ölüm Tarlaları”nda yok ediyor.¹ Sefaletin, şiddetin ve yokluğun kol gezdiği böyle bir ortamdan en çok kadınlar ve çocuklar etkileniyor. • • • Küçük yaşta anne babası tarafından terk edilen Somaly Mam da bu ortamdan en çok etkilenen kız çocuklarından biri oluyor. Yanına sığındığı aile tarafından daha on iki yaşındayken bir ihtiyara satılıyor. Yaşlı adam Mam’a her türlü eziyeti yapıyor, şiddet uyguluyor ve onu bir köle gibi yaşadığı köyün tüm işlerinde çalıştırıyor. Geçimini sağlayamadığını düşünerek daha fazla para getirmesi amacıyla onu bir umumhaneye satıyor. Mam’ın acılarla dolu olan yüreğine içinden çıkması imkânsız gibi görünen yeni acılar ekleniyor. Ama o yılmıyor ve bir yolunu bularak kadın tacirlerinin elinden kurtulmayı başarıyor. Adeta yaşamıyla hangi koşulda olursa olsun mücadele azmi ve kararlılığıyla bir insanın düştüğü yerden kalkabileceğini ve insanlığın düşmanlarına karşı meydan okunabileceğini gösteriyor. • • • Önce bir Fransız gönüllüsünün yardımıyla 1993 yılında Kamboçya’dan Fransa’ya kaçıyor. Orada kendisine Angelina Jolie’nin ifadesiyle “rahat bir yaşam kurabilecekken, benim çektiğim acıları başka kız çocukları çekmesin” diye ülkesine geri dönüyor. Kamboçya’da kız çocuklarına zulmetmeyi sürdüren sisteme karşı mücadele etmek için 1996 yılında AFESIP adında, kâr amacı gütmeyen bir dernek kuruyor. Kurduğu bu dernek aracılığıyla dört bin kız çocuğunu ve kadını kadın tacirlerinin elinden kurtarıyor. Yaptığı çalışmalar nedeniyle ülkesinde birçok engel ve tehditle karşı karşıya kalıyor. Tüm tehditlere karşın yılmadan sürdürdüğü mücadelesi dünyada büyük takdir topluyor ve sayısız uluslararası ödüle layık görülüyor. • • • Doğrusu Mam’ın hikâyesini okurken insanlığımdan da erkekliğimden de utandığımı belirtmeliyim. Özellikle modern dünyanın geldiği şu noktada dünyanın her neresinde olursa olsun kadınların ve kız çocuklarının hala hor görülmesi, istismar edilmesi, işkence görmesi ve öldürülmesi yeryüzü insanlığı adına gerçekten çok acı verici. Bilgi birikiminin, iletişimin ve ulaşımın baş döndürücü bir hızla geliştiği ve yaygınlaştığı yüzyılımızda diğer canlıların bile hemcinslerine yapmadığı bu uygulamaları, erkeklerin kadınlara ve kız çocuklarına yapması ve bunun önlenememesi gerçekten de çok acı verici. • • • Ülkemizde de hala kadınlara değer verilmediği, kızların küçük yaşta evlendirildiği, berdel, töre ve namus cinayetlerinin yaşandığı bölge ve toplumsal grupların olduğunu biliyoruz. Bu yönüyle “
Yitik Masumiyet
Yitik Masumiyet
”, alınması ve çıkarılması gereken derslerle dolu bir kitap. Kadınlara yönelik erkek şiddetinin psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve kültürel nedenlerini anlamada ve çözüm yolları geliştirmede önemli ipuçları taşıyan bir kitap. Bu itibarla, bir insanın hangi koşulda olursa olsun düştüğü yerden nasıl kalkabileceğini de gösteren, bir oturuşta yüreğim sızlayarak okuduğum bu eşsiz hayat hikâyesini başta psikolog, sosyolog, sosyal hizmet ve kadın çalışmaları uzmanları olmak üzere yirmi yaş ve üzeri tüm okurlara mutlaka okumalarını öneriyorum. İncelememe kitabı okurken sürekli zihnimde dönen
Victor Hugo
Victor Hugo
’nun, “Kadınların hor görüldükleri bir yerde, Tanrıya dua etmek işe yaramaz” sözüyle son verirken, kadınların eşit, özgür ve mutlu olduğu bir dünyayı inşa edebilmemiz ümidiyle… Sağlıklı ve kitap dolu günler dilerim!      -------------------------------------------------------- ¹ Bknz. tr.m.wikipedia.org/wiki/K%C4%B1z%C...
Yitik Masumiyet
Yitik MasumiyetSomaly Mam · Bilge Kültür Sanat · 2009162 okunma
··
1.425 görüntüleme
Meryem Erözcan okurunun profil resmi
Elinize, emeğinize sağlık. Çok güzel bir inceleme olmuş hocam. İçimde kitabı okuma isteği oluşturdunuz. Teşekkürler:)
nalkan okurunun profil resmi
Değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏 Bu kitabı mutlaka okumanızı öneririm.👍📚
1 sonraki yanıtı göster
Esra K. okurunun profil resmi
Mam, insanlık suçu sayılır koşullarda yaşadığı zulüm ve acılardan bir kahraman olarak çıkabilmiş. Azmine, gücüne ve duyarlılığına hayranlık ve saygı duydum. Kadınların bu şartlar üzerine değil de farklı konularda saygı ve değer görüp, kahraman olabilecekleri daha yaşanır bir dünya dileğimle... 🙏🕊💫 Kıymetli incelemeniz ve paylaşımınız için teşekkürler. 🙏💫📖
nalkan okurunun profil resmi
Sizinle aynı duygu ve düşünceleri paylaşıyorum.👌Değerli yorum ve katkınız için çok teşekkür ederim.🙏📚
Günseli Cin okurunun profil resmi
İnceleme çok güzel olmuş. Emeğinize sağlık. Okurken “Mavi Defter” kitabını anımsadım. İnsan üzülerek okuyor. Ve maalesef duyarlı indanlar sadece böyle şeyler okuyor. Vicdan ve etik değerleri geliştirmek toplumun tekelinden çıktı; bireyin avuçlarında duruyor. Vicdan sesimizin daha yüksek çıktığı bir toplum olmak dileğiyle…
nalkan okurunun profil resmi
Katkınız ve değerli yorumunuz için çok teşekkür ederim.🙏📚
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.