8.1/10
983 Kişi
5,3bin
Okunma
375
Beğeni
20,1bin
Görüntülenme

Hakkında

John Stuart Mill, (d. 20 Mayıs 1806- ö. 8 Mayıs 1873) İngiliz filozof, politik ekonomist, parlamento üyesi ve devlet memuru. Mantık alanında, yalnızca tümdengelimsel mantıkla ilgili çalışmalar yapmayıp, tümevarımsal mantığı da formüle ederek geliştirmiş olan Mill, mantıksal ilkeleri sosyal alana, siyaset ve ahlak alanına uygulamasıyla ün kazanmıştır. Psikoloji alanında, çağrışımcılığın babası olarak kabul edilen filozof, psikolojiyi "zihin kimyası" olarak tanımlamıştır. O, çağrışımcı psikolojisini bilgi konusuna da taşımış ve bu alanda, Berkeley'den esinlendiği besbelli olan psikolojik bir idealizm geliştirmiştir. Mill, bununla birlikte, psikolojik idealizminde, maddesizciliği seçen Berkeley'den ayrılmış ve dış gerçekliğin varoluşunu kabul ederek, söz konusu nesnel gerçekliği "duyumları mümkün kılan, kalıcı dayanak" olarak tanımlamıştır. Ahlak alanında yararcılığı savunan Mill, hazzı ya da mutluluğu insan eylemlerinin en büyük amacı ve mutlak ölçüsü yapmış ve yararcılığında, genelin iyiliğini ve refahını temele almıştır.
Ünvan:
İngiliz Filozof
Doğum:
İngiltere, 20 Mayıs 1806
Ölüm:
Avignon, Fransa, 8 Mayıs 1873

Okurlar

375 okur beğendi.
5,3bin okur okudu.
157 okur okuyor.
4.051 okur okuyacak.
147 okur yarım bıraktı.

Okur demografisi

Kadın% 56.0
Erkek% 44.0
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş
Reklam

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Eğer biri dışında tüm insanlık aynı düşüncede olsa, o bir kişi de tamamen karşıt bir düşüncede olsa, o kişinin gücü eline aldığı zaman tüm insanlığı susturmaya hakkı yoksa aynı şekilde insanlığın da o kişiyi susturmaya hakkı yoktur. Zapt etmeye çalıştığımız düşüncenin yanlış bir düşünce olduğundan hiçbir zaman emin olamayız; bundan emin olsak dahi, onu zapt etmek yine büyük bir kötülük olurdu. Eğer bu düşünce doğruysa, insanlar yanlış olanı doğru olanla değiştirmek ihtimalinden yoksun bırakılırlar. Yanlışsa, neredeyse aynı öneme sahip bir yararı, gerçeğin suç ile çarpışması sonucu onun (gerçeğin) daha da gün yüzüne çıkması ve daha canlı bir etki yaratması ihtimalini kaybeder. .
Sayfa 45·Kitabı okuyor
Özgürlük Bir İlkedir !
özgürlük , başkalarına bir zararın dokunmadan , kendi sınırların içinde , dilediğin her şeyi yapabilme şeklidir . özgür olmayı istememe özgürlüğü diye bir şey yoktur yani köle olmayı istemek , özgürlük değildir . özgürlüğünü bir başkasına devretmek , kendine efendi yaratmak , özgürlük değildir . bir kişinin özgürlüğüne karışmak , sadece başkasına zarar vermesini engellemek içinse doğrudur . başkasına zarar vermeden bütün yaşam tarzları özgürce deneyimlenmeli , kişi istediği hayatı yaşayabilmelidir . unutulmamalıdır ki , insanlık herkesin kendi istediği gibi yaşamasına tahammül gösterdiği zaman , kişileri başkalarına hoş gelecek şekilde yaşamaya zorladığından daha büyük kazanç elde eder .
Reklam
Reklam