Gönderi

88 syf.
·
Puan vermedi
·
2 saatte okudu
Orhan PAMUK okumanın bir raconu var mıdır diye düşündüm. Benim Sabahattin Ali'ye hissettiklerimi ona hisseden var mıdır, varsa nasıl? Düşündüm taşındım, birine yakın hissetmenin, özel bazı konularda aynı hissetmekten geçtiğine karar verdim. Bakalım babasını nasıl yazmış dedim, okudum. Onunki klasik babacılık. Bildiğim ama asla tanımadığım bir şey. Tanımak için kesinlikle okunmalı bu kitap, sonra diğerleri. "Ama o anladı. Ben de onun anladığını anladım. O da benim onun anladığını anladığımı anladı. Bu anlayışlar da birkaç saniye içinde ne kadar uzarsa ancak o kadar uzadı." Benim babam anlar... Benim için baba içi dolu bir kelimedir. Öyle dünyaya geliş sebebim filan diye de değil. Bana göre baba anne gibi mecburi hizmete dahil bir olay değil. Anne seni doğurur, bunu ben yaptım der öyle sever , öyle sahiplenir. Babanın durumu öyle değil. İçgüdüsel bir bağ olabilir ama anneninki gibi değil. Yani bir baba seviliyorsa orada büyük bir çaba vardır. Benim babamın çabası bence çabasızlığında gizli. Hiç bir zaman baba olmak için çabalamadı. Kendimi bildim bileli her zaman sevgi pıtırcığı oldu. Tabi şimdi oturduğum yerden eskiyi şöyle bir gözden geçirince acaba diyorum anneme mi bıraktı her şeyi? Cevap veriyorum: Hayır. Annem despot gibi görünen, otokontrolü yüksek bir kadın olsa da önceliği kendisi bir insandır. Serbesttik. İnşallah hayatını yaşamasına engel olmadık diye düşünüyorum. Babama gelince o da sakinliğinin yanında, sınırları net bir insandır, onun da hayatını yaşamasına engel olmadık. Bence otuz yaşında bir insanın sorgulaması gereken bir şeydi ve ben de bu sorgulamayı bu kitap özelinde yapmış oldum. Doğmayı seçmedim ama varlığım ne annemden ne babamdan bir şey götürsün istemem. Benden alamadıkları murat en büyük üzüntüm olsa da daha büyük üzüntüler vermediğime verip böyle konuları susuyorum.
Babamın Bavulu
Babamın BavuluOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 20192,658 okunma
·
46 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.