Mill’e göre, kadının erkeğe olan söz konusu bağımlılılığı toplumu yatay bir şekilde bölen sınıfsal ayrımları diklemesine keser. Daha da önemlisi, cinsiyetler arası ilişkilerde erkeklerin kadınlar üzerinde sahip olmak istedikleri iktidar arzusu,diğer tüm toplumsal ilişkilerde olduğundan çok daha güçlüdür. Kadınlar,yalnızca en yakınlarındaki erkeklerin kendileri üzerinde sahip oldukları iktidara karşı koyacak araçlardan mahrum olmakla kalmazlar; aynı zamanda, tüm toplumsal eğitim ve toplumun tüm egemen ahlaki değerleri onları, böyle bir direnişten caydırmak üzere evirilmiştir. Söz konusu bağımlılığın, kadınlar dahil tüm insanlara “doğal” görünmesi ise bu gerçekliğin salt var oluşundan kaynaklanır. Yani insanlar, alışmış oldukları gerçekliği doğal görmeye eğilimlidirler.