Gönderi

79 syf.
8/10 puan verdi
·
24 saatte okudu
İnsanlık denen kavram, nerede inanın bilmiyorum ama bu kitapta gördüğüm kadarıyla çoktan gitmiş, tıpkı kuşlar gibi. İnsanlar, kendi hatalarını, kendi günahlarını görmek istemezler. İnsanlar kendilerini suçlamak yerine başkalarını suçlarlar ve yine insanlar, yapabilme imkanı olan o şeyi yapmak yerine başkasının yapmasını beklemekten çekinmezler. Uzun ve Hayri, işte tam bu cins insanlardı. Hatalılardı ancak onlar insanlığı suçlamayı tercih ettiler. Romanın sonunda insanlıklarını yitirdiklernin farkında da değildiler. Belki meslekleri buydu, belki gördükleri buydu. Kuş yakalayıp 'azat buzat...' diye diye satmak onların yaşam tarzıydı. Ancak yine de beklentileri çok saçmaydı. İnsanlar o kuşları onlardan alıp serbest bırakmak zorunda değildi, insanlar sözde cennet için kuşları azat etmek zorunda değillerdi. Hayır, insanlığı o kuşları almayan İstanbullular değil, bu ikisi kaybetmişti. O kuşları serbest bırakmak onların elindeydi, bunu hiçbir zaman anlamak istemediler. Çünkü bu 'mesleği' görev bilmişlerdi. Bu mesleği insanların günahlarından sıyrılmaları için yaptıklarını savunuyorlardı. Ancak işin ucunda para varken bu en fazla ne kadar iyilik sayılabilirdi? Hırs ve para onların gözünü kör etmişti. Para kazanmak istediler ancak kazanamadılar. Öfkelendiler ve bu öfkeyi suçsuz olan kuşlardan çıkardılar. Kitap oldukça akıcıydı, şiirsel bir dil ve yalın bir anlatım kitabın beni sıkmasının önüne geçti. İçeriğine daha fazla değinmek istemem, okuyacaklar için spoiler olmasını istemiyorum çünkü. İnsanlığı kaybettiğimizi görsem de güzel bir kitaptı, her şeyiyle. :)
Kuşlar da Gitti
Kuşlar da GittiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 202213,8bin okunma
·
50 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.