Her insanın sahip olduğu pek çok duygu vardır. Sevgi, korku, sinir, heyecan gibi... Şimdi, birisi çıkıp dese ki, "Ya heyecan diye bir şey yok, kendinizi kandırmayın." Kurtlar, kuşlar da dâhil hepimiz güleriz onun öne sürdüğü bu görüşe. Peki ya, "Bu heyecanın rengi var mıdır, kaynağını nereden almıştır, kısacası mahiyeti nedir?" deseler cevap veremeyiz. Çünkü mahiyeti meçhuldür, bilinmez. Buradan anlıyoruz ki, duygular, ruh, melek, Allah ile arandaki bağı sağlayan latifeler gibi pek çok şey vardır ki varlığı açıkça belli olduğu halde mahiyeti bizce meçhuldür. İşte mahiyeti bilinmeyip varlığı apaçık belli olan en zirve örneğimiz de "irade"dir. Canının istediğini yaptığın bir seçim alanının varlığı apaçık belli iken nereden, ne kadara, nasıl aldığın konusunda hiçbir fikrin yok! Çünkü bu noktalar meçhuldür, bilinmez. Fakat senin bilmemen onun olmadığı anlamına gelmez. Zira bu dün- yadaki her şey senin malumatına münhasır (bilginle sınırlı) olmak zorunda değil. Senin ilminde olmaması o şeyin olmadığı anlamına gelmez.