Gönderi

251 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
#BirKışGecesiEğerBirYolcu yeni bir kurgudan ziyade farklı bir biçem arayışında olanların sevebileceği türden, yer yer ikinci tekil şahıs anlatıcının kullanıldığı bir antiroman. On öykünün birbirine okurun katılımı ile alışılmadık bir şekilde bağlanması sonucu kurgulanmış, anlatıcının sürekli değiştiği üstkurmacalarıyla postmodern türe dahil edilebilecek bir eser. #italoCalvino kendinin bir öykü yazarı olduğunu ve bu yüzden kendi kaleminden çıkabilecek en iyi romanın da öykülerin birbirine bağlandığı bu tarz bir kitap olabileceğini ifade etmiş. Farklı anlatıcılara odaklanmaya çalışmak, yazarın/okurun/anlatıcının yönlendirmesiyle hikayeler arasında bağlantı kurmaya çalışmak romanın en yorucu kısımları. İlk okumada hakkının verilebilmesi zor olan; Calvino’nun yapmaya çalıştığı okur-yazar çatışmasını ve aslında öyküler arasında öykülerin isimlerinden başka bir bağlantı olmadığını anladıktan sonra tekrar okununca potansiyelinin daha iyi anlaşılabileceği bir kitap. Çok fena bir plan yaptım: Bir gün bu yorumumu okuduktan sonra ikinci kez okuyacağım bu kitabı. Ama bu sefer önce sadece numaralandırılmış bölümleri sonra da aralara serpiştirilmiş başlıklı öyküleri okuyacağım (Nihaha!) Öyküler birbirinden bağımsız olduğu için bir şey kaybedeceğimi sanmıyorum. Senin bütün oyunlarını bir bir bozacağım Calvino! Senin biçemini bozacağım, benim beynimi yakışının intikamını çok pis alacağım! Daha önce tavsiye üzerine, yazarın fantastik türdeki “Atalarımız” adlı üçlemesinin ikinci kitabı olan Ağaca Tüneyen Baron kitabını okudum (Üçlemenin her kitabı birbirinden bağımsız kurgulara sahipmiş). Bu kitapla kıyasladığımda aralarında uçurumlar olduğunu görüyorum. A.T.B. -sevenlerine özürlerimle birlikte- bana göre üslup olarak çok basit ve kurgu olarak da çocukçaydı. Bu yüzden o kitabı sevmemiştim. Görünmez Kentler ile ilgili de olumsuz bir eleştiri aldım. Ama “Öyküler” adlı kitabı ile ilgili de öyle güzel bir övgü aldım ki sanırım yazardan okuyacağım üçüncü kitap bu kitap olacak. Hey, sen, spoi sevmeyen okur! buradan sonrasını okumazsan senin için daha iyi olacaktır (Calvino’nun üslubunu kapmışımdır ) Kitabın iki okuru var: Biri gerçek okur yani biz, diğeri roman kahramanı olan okur/anlatıcı. İlk olarak gerçek okura seslenen yazar, çeşitli tahminlerde bulunarak okuyan bizi okuduğumuz halimizle yakalıyor. Kitabın kurgusunun kahramanı olan okur ise satın alıp okumaya başladığı Italo Calvino’ya ait olan Bir Kış Gecesi Bir Yolcu kitabını okurken bir basım hatası yüzünden kitabın yarım kalması sebebiyle romanı değiştiriyor ama her defasında başka bir hata (boş sayfalar, başka kitaba ait sayfalar, kapağa başka yazar ve kitap adı basılmış olması ya da unutulmaya yüz tutmuş bir dilde yazılmış olması gibi) yüzünden başka öyküler okuyor. Her okuduğu öykünün türü farklı ve okur her seferinde yeni okumaya başladığı kitabı daha çok beğendiğinden hep yenisinin peşine düşüyor. Böyle böyle birbirinden farklı 10 yazar ve 10 farklı öykü ile karşılaşıyor. Ama öykü başlıklarından da romanın giriş cümlesi oluşuyor: “Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu, Malbork Kasabasından Irakta, Rüzgârdan ya da Baş Dönmesinden Korkmaksızın, Sarp Yamaçtan Aşağı Eğilir, Birbirine Dolanan Çizgilerin Ağında, Aşağıdaki Koyu Karanlığa Bakar, Birbirleriyle Kesişen Çizgilerin Ağında, Boş Bir Mezarın Çevresinde, Ayın Aydınlattığı Yapraklardan Bir Halının Üzerinde -Hangi Öyküymüş Bakayım O, Sonunu Bekleyen- diye sorar, Öyküyü Dinlemek İçin Sabırsızlanarak...”
Bir Kış Gecesi Eğer Bir Yolcu
Bir Kış Gecesi Eğer Bir YolcuItalo Calvino · Yapı Kredi Yayınları · 20222,818 okunma
·
150 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.