Gönderi

Üst düzeyde uygarlaşmış bir insan topluluğunun varlığı- nı sürdürmek için bir krala muhtaç olmadığını, aksine tanrı- kral olmadan daha iyi gelişip çiçekleneceğini keşfettiğinde Yunan site-devletlerinin kralları kovma anında, işte o anda, dünyanın düzeninin kavranılışı, yaratıcı ve düzeni veren tan- rılara tâbi olmaktan kurtulur ve dünyayı kavramak ve dü- zenlemek için yeni yollar açılır. Demokratik bir siyasal yapıyı kavramak, en iyi kararların tek bir kişinin otoritesinden ziyade herkes arasındaki tartış- madan doğabileceğinin kabulü anlamına gelir; önerilerin kamusal eleştirisinin, o öneriler arasında en iyisini seçmek için yararlı olduğu fikrine işaret eder; argümantasyon yapı- labileceği ve beraberce bir sonuca varılabileceği fikrine işa- ret eder. Bunlar, bilginin bilimsel olarak araştırılmasının te- mel varsayımlarıdır. O hâlde bilimin doğuşunun kültürel temeli, demokrasi- nin doğuşunun da temelidir: Paydaşlar arasında eleştirinin ve diyalogun etkililiğinin keşfi. Ustası Thales’i açık açık eleş- tiren Anaksimandros’un tek yaptığı, Milet’in agora'sında za- ten uygulanagelen bir toplumsal pratiği bu kez bilgi alanı- na aktarmak olmuştur: İlâhî veya yan-ilâhî varlıkların veya- hut da devrin muktedir kimselerinin arkasına sığınmamak, gerektiğinde yüksek görevlilerin de önerilerini eleştirmek. Bunlara saygısızlık etmek için değil; paylaşılan murakabede, daima en iyi öneri var olduğu için. Yunanlar kültürel kimliklerini, şanlı mazilerini terennüm eden Homeros’un şiirinde bulur; ama Homeros’un tanrıları pek güvenilir ve ulu olmayan, sâfî şiirsel objelerdir. Antikçağ’da Homeros’un llyaddsındaki kadar dinsellikten az nasiplenen şiir olmadığı yazılmıştır49. Adem-i merkeziyetçi, güçlü tanrıla- rın olmadığı bu dünyada uzay başka bir düşünce için açıktır. O hâlde, yeni toplumsal ve siyasal yapı ile, bilimsel düşün- cenin doğuşu arasındaki ilişki saydamdır50. Ortak noktalar bârizdir: Lâikleşme; yasa(lar) fikri; ve şu çeşitli fikirler: Kadim olan her şeyin, en iyisi olmasının gerekmediği fikri; en iyi ka- rarların, egemenin otoritesinden ya da geleneğe teslimiyetten ziyade müzakereden doğabileceği fikri; onun zayıf yanlarının ayırdına varmak için bir önerinin kamusal eleştirisinin yarar- lı olduğu fikri; argümantasyon yapılabileceği ve beraberce bir sonuca varılabileceği fikri. Bir bakıma, söz konusu olan şey, bilimsel metodun “keş- fi"dir: Bir kimse bir fikir, bir açıklama önerir ve süreç başlar: O fikir değerlendirilir, eleştirilir; bir başka fikir önerilir ve ilkiy- le karşılaştırılır. Olağanüstü keşif şudur ki bu süreç beraber- ce yönetilebilir. Bu şekilde, bir grup insan ortak bir kanıya ya da çoğunluğa dayalı bir kanıya ve böylece de etkili ve payla- şılan bir karara varabilir. Bilgisel alanda ise keşif şudur: Eleştiriyi özgür akışına bı- rakmak, yeniden ve yeniden sorgulama yapılmasına imkân vermek, herkese söz hakkı tanımak ve her öneriyi ciddiye al- mak bir kakafoni doğurmaz. Tersine, bu, işlevsiz hipotezleri eleme ve en iyi fikirleri ortaya çıkarma imkânı sağlar. Bu böyle sürüp gitmeyecektir. Bir süre sonra, Roma İm- paratorluğu, iktidarı tekrar bir kişinin ve Hristiyanlık da bil- giyi ruhban sınıfının tekeline teslim edecektir. İmparatorluk ile kilisenin ittifakı, teokrasiyi yeniden tesis edecektir. Ama, birkaç asır boyunca, insanlar teokrasiden uzak ve öz- gür yaşamıştır. Anaksimandros’un zamanında Milet bağım- sızdı, ama lyonya şehir-devletleri birliğinin üyesiydi. Bu bir- lik, bir şehrin diğerleri karşısında baskın çıkmasına dayalı bir yapı değildi; ortak çıkarların ve kararların tartışılabildiği bir alanla sınırlıydı. Birlik üyelerinin temsilcilerinin toplandığı yer belki de dünya tarihindeki en eski “parlamentolar”dan biri yahut da en eskisiydi, insanların sarayların yerine parla- mentoları koyduğu bu tarihsel anda, yine o insanlar etrafla- rındaki dünyayı gözlemler ve mistik-dinî düşüncenin karan- lığından kendilerini özgür kılarak yaşadığımız dünyanın na- sıl işlediğini anlamaya başlarlar. Arz dev bir tabak gibi düz değildir, uzayda yüzen bir çakıl taşı gibidir...
Sayfa 118Kitabı okudu
·
82 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.