Gönderi

Necip Fazıl, 25 Mayıs 1983 gece yarısı yatağından hafifçe doğrulur, ela gözlerini pencereden dışarıya çevirir, derin karanlığa bakar. Ne gördü bilinmez. "Demek böyle ölünürmüş!..." diyerek vefat eder. Doğduğu gün gibi, yine bir 26 Mayıs günü toprağa verilir. Eyüp sırtlarındaki mezarlığa defnedilir. Necip Fazıl vasiyetinde şöyle der: "Nasıl, nerede ve ne şekilde öleceğimi Allah bilir. En büyük korkularımdan biri, nice müellifin başına geldiği gibi, ölümümden sonraki tahriflerdir. Beni, ayrıca hususi vasiyetimde gösterdiğim gibi, İslami usullerin en incelerine riayetle gömünüz! Cenazeme çiçek ve bando muzika gönderecek makam ve şahıslara uzaklığımız ve kimsenin böyle bir zahmete girişmeyeceği malum. Fakat bu hususta bir muziplik zuhur edecek olursa, ne yapılmak gerektiği de beni sevenlerce malum... Çiçekler çamura ve bando yüzgeri koğuşuna... Cenazemde, namazıma durmayacaklardan hiç kimseyi istemiyorum! Ne de, kim olursa olsun, kadın... Ve bilhassa, ölü simsarı cinsinden imam! Ve "bid'at" belirtici hiçbir şey!... Başucumda ne nutuk, ne şamata, ne medh, ne şu, ne bu... Sadece Fatiha ve Kur'an..
··
126 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.