Boşanma sonrası erkek intihar oranlarının kadınlarınkinin on katı olduğu düşünülürse bu adamların derin bir umutsuzluk duygusu taşıdıklarını söylemek abartı olmaz.
Meselenin aslı ne kendilerini vazgeçilmez sanmaları, ne de yalnız yaşamayı becerememeleri.. mesele.. başarılı olamamaları.. bunun ezikliği.. japonların harakirisinde ki gibi..
Kendilerini vazgeçilmez sanmalarının ardından yaşadıkları hayal kırıklığı olmalı.
Her ne olursa olsun hiç kimsenin kendinden asla vazgeçmemesi gerekir. En umutsuz ve mutsuz hissettiği zamanlarda dahi.