Gönderi

... Hiçliğin üstüne işlenmiş nakış gibiydi; tıpkı şu kâğıtlara düştüğüm sayfalar dolusu çizikler, derkenarlar, kızgın çentikler, lekeler, boşluklardaki mürekkep sızıntısı gibiydi; o sızıntı ki, bazen parlak, koskoca çekirdekleri tane tane sıralar, bazen de nokta kadar tohumları, miniminnacık işaretler olarak yığar; kâh kendi üzerine kapanır, kâh çatallanır, kâh kenarı yapraklardan ya da bulutlardan cümle pıhtılarını birleştirir ve ardından sürçü lisan eder, daha sonra kıvrılıp toparlar ve koşar koşar ve çileyi açar ve kelimelerden düşüncelerden düşlerden bir çılgınca salkıma dolar ve sona erer."
·
86 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.