Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

141 syf.
6/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Şimdi Ben Ne Anlattım?
Sabahattin Ali
Sabahattin Ali
bu kitabı 1947 yılında yazmıştır. Kitabın adının da geldiği Sırça Köşk hikayesi politik olduğu gerekçesiyle zamanında ülkemizde yasaklanmış ve o dönemde de toplatılmıştır. Ali'ye, devlete başkaldırı var bu kitapta, sen kim oluyorsun denilmiştir. Bana kalırsa çok ağır eleştiriler yoktur bu öykünün içerisinde ama ne yazık ki o dönem bildiğiniz üzere birçok günümüzün önemli eseri yasaklanmıştır. Bunlara örnek vermek isterim;
Fikrimin İnce Gülü
Fikrimin İnce Gülü
,
Asılacak Kadın
Asılacak Kadın
, Nazım Hikmet kitapları, Aziz Nesin kitapları, Necip Fazıl kitapları, Said Nursi kitapları bunlardan bazıları. Toplam 17 bölüm vardır kitapta. 13 ü klasik hikaye tadında, 4 ü de masal biçimindedir. Açık konuşmak gerekirse kitaptaki ne hikayeleri, ne de masalları beğenemedim. Kimi yarım kalmış gibi, kimi amaçsız, kimi mesajsız, kimi zevksiz, kimi fazla sıkıcı, kimisi de hiç akmayan hikayeler ve masallardı. Yani yazarın kalemimdeki edebi dahiliğini çıkarın ve Wattpad yazarı yazmış diye söyleyin bana cidden inanırım. Hayatımda okuduğum belki en iyi romanların yazarı böyle bir kitabı nasıl yazmayı başardı bilemiyorum. Yani özellikle siyasi mesaj vereceğim diye bazı yerlerde ütopik, distopik tarza bile yer yer geçmiş. Mesaj vereceğim kafası hikayeyi ya da masalı konudan soğutmuş ve bizleri konuya uzaklaştırmış gibi hissettim. Çekiciliğini, sempatikliğini, akıcılığı özellikle çoğu bölümde kaybettirmiş. Hikayelerin çoğu şehir hikayesi. Kırsaldan uzak kalmış. Kuyucaklı Yusuf u okumuştum. Kırsalı çok iyi yazar. Ama İçimizdeki Şeytan ve Kürk Mantolu Madonna yı da okudum. Şehiri de iyi yazar. En çok şunu beğendim diyeceğim ya da şunu kesin okuyun kaçırmayın ha diyebileceğim bir hikayesi ya da masalı yok. Ne yalan söyleyim. Yukarıda belirttiğim gibi hepsi bir eksik kalmış. Hatta bazıları büyük skandaldı bana göre. Dümdüz başladı ve bitemedi. Yürümüş, oturmuş, çay içmiş ve yürümeye devam etmiş sonra. Eee ne anlayacağız şimdi biz bu işten dedim. :)) Sırça Köşk ve Cankurtaran hikayelerini ama önerebilirim. Farklı konulardı. Biri duygu yüklü, diğeri siyasi mesajlı idi. Zevk belki onlardan alabilirsiniz. Masalları çok daha manidardı, bunu net bir şekilde belirtebilirim. Grup kitabı olmasaydı tahmin ediyorum bu kitaba sıra gelmeyecekti. Bundan eminim. Ayrıca şiirlerini ve romanlarını bilen birisi olarak masal ve öyküde sınıfta kaldı bana göre. Keşke hatta ölmeseydi de Kuyucaklı Yusuf un serisini tamamlayabilseydi de dedim. Belki ölmeseydi genç yaşında 2. bir İnce Memed serisi de olabilirdi. Hep bende eksik kaldı mesela bu seri. Ve tabiki Ali nin yaşam hikayesi. Ayrıca bir bölümde katiline gülümsemek ile ilgili bir cümle geçiyordu. Orada kalbim bir burkuldu. Duygulandım. İçim titredi. Sanki kendi sonuna da biliyormuş gibi hissettim. Değerli bir adamdı. Keşke böyle bir sonu olmasaydı ve bizlere daha nice Kürk Mantolu Madonna lar katabilseydi. Şu sevdiğim kısımla incelememe son vereyim: "Niçin hep acı şeyler yazayım? Dostlar, yufka yürekli dostlar bundan hoşlanmıyorlar. ‘Hep kötü, sakat şeyleri mi göreceksin?’ diyorlar. ‘Hep açlardan, çıplaklardan, dertlilerden mi bahsedeceksin? Geceleri gazete satıp izmarit toplayan serseri çocuklardan; bir kaşık toprak, bir bakraç su için birbirlerini öldürenlerden; cezaevlerinde ruhları kemirile kemirile eriyip gidenlerden; doktor bulamayanlardan; hakkını alamayanlardan başka yazacak şeyler, iyi güzel şeyler kalmadı mı? Niçin yazılarındaki bütün insanların benzi soluk, yüreği kederli? Bu memlekette yüzü gülen, bahtiyar insan yok mu?" Kitaba puanım 6.
Sırça Köşk
Sırça KöşkSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 202056,3bin okunma
·
5,7bin görüntüleme
Yasemin okurunun profil resmi
Bu Sabahattin Ali kitabı olamaz, fikrim. İnceleme güzel olmuş
Emre Bulut okurunun profil resmi
Teşekkürler Yasemin😇
Bu yorum görüntülenemiyor
Şüko okurunun profil resmi
İnceleme güzel olmuş . Anlatımınıza sağlık . Okurken bende çok hissettim . Sinirli , agresif şekilde birilerine laf anlatmak derdinde gibiydi . Hep sinirliydi öyküleri . Sana mı soracağım be, diyecek bir yerde diye çok bekledim okurken . Puan vermedim ben siz vermişsiniz yine .
Emre Bulut okurunun profil resmi
Zaman kaybıydı. 🤷🏾‍♂️
2 sonraki yanıtı göster
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.