Gönderi

Aristoteles'in yaşamın ne olduğuna dair hiçbir tanım vermediğini fark etmek önemlidir: O, yaşamı önce besin işlevini soyutlayarak parçalara ayırmak ve sonra, yeniden bir dizi ayrı ve birbirleriyle ilişkili (besin, duyum, düşünce) beceri ya da yetilere eklemlemekle yetiniyor. Burada Aristoteles'in düşüncesinin stratejik eğiliminin temelini oluşturan ilkenin iş başında olduğunu görüyoruz. Bu eğilim; "nedir?"e ilişkin her soruyu "bir şey ne aracılığıyla (dia ti) başka bir şeye ait olur?" şeklinde yeniden biçimlendirmekten ibarettir. Belli bir varlığa neden canlı dendiğini sormak, yaşamanın bu varlığa ait oluşunu sağlayan temeli aramak demektir. Bir diğer deyişle, yaşamanın söylendiği çeşitli şekillerden birinin diğerlerinden ayrılması ve yaşamın belli bir varlığa atfedilebilmesini sağlayan ilke olarak derinlere inmesi gerekir. Başka bir anlatımla, tam da ayrılmış ve bölünmüş olan şey (bu durumda besin yaşamı), -bir nevi divide et itnpera2 ile- bir dizi işlevsel beceri ve karşıtlılığın sıra düzenli eklemlenmesi şeklinde yaşam birliğinin kurulmasını sağlayan şeydir.
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.