Gönderi

Gökhan Sekman

Gökhan Sekman

@GokhanSekman
·
11ay
Ben cevap vermeden " Ömer Seyfettin'in Yüksek Ökçeler hikayesini hatırlıyor musun," dedi. "Evet" dedim ne söyleyeceğini merak ederek. Ben cevap vermemişim gibi anlatmaya başladı: - Çok zengin, kısa boylu bir kadın vardır. Köşkünde hep yüksek ökçeli terliklerle dolaşır., Topuklarının sesi her yerden duyulur. Evinin düzeni mükemmeldir, dürüst, güvenilir insanlar çalışır. Sonra bir gün bileğini sakatlar, düz, sessiz terlikler giymek zorunda kalır. Aşçıyı hırsızlık yaparken, bahçıvanla hizmetçi kızı kırıştırıken yakalar. Evin bütün düzeni bozulur. Sonra yeniden yüksek ökçeli terliklerden giyer, her şey düzene girer. Gülümsedi. - Biz yüksek ökçeli terliklerimizi çıkardığımız için mi insanları görmeye başladık, dedi. Eskiden de her şey böyle miydi? Biraz durup ekledi: - Yeniden yüksek ökçeli terliklerimizi giyebilsek her şey yeniden düzelecek mi? -Ama, dedim, topukluları çıkarınca birçok iyi insan da gördük, daha önce görmediğimiz iyi insanlar. Düşündü, "haklısın" dedi, "ama ben yine de yüksek ökçeli terliklerimi giymeyi tercih ederim."
Sayfa 130 - EverestKitabı okudu
·
25 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.