Gönderi

İbrahim Arvas'ın "Tarihi Hakikatler" kitabında anlattığına göre Atatürk, CHP'nin yapısına değişiklikler getiren 1935 kurultayı sırasında Mahmut Esat Bozkurt'u çağırıp kendisine masonların özelliklerini anlatan bir kitap vererek "Bunu güzelce mütalaa et, bir takrirle Halk Partisi Grup Başkanlığı'na ver, grupta bunlara şiddetli bir hücum yap ve grupça kapanmasına delalet et. Senin de bu işte büyük şerefpayın olacaktır," demiştir. Günü geldiğinde Mahmut Esat Bozkurt riyaset makamına şu takriri vermiştir: "Bizim atalarımızın mensubu bulunduğu tarikatları kapattık. Masonluk da kökü dışarıda bir Yahudi tarikatından başka bir şey değildir. Memleketimizde bunun ne işi vardır. Bunu da grup karartyla kapatalım." Bunun üzerine Meclis'teki mason milletvekilleri telaşlanmıştır. Özellikle mason milletvekillerinin sözcüsü Şükrü Kaya masonluğun bir hayır müessesesi olduğunu söylediğinde, gruptan "Bu doğru değil, yalan söylüyorsun!" sesleri yükselmiştir. Bunun üzerine söz isteyip kürsüye çıkan Recep Peker, "Arkadaşlar çok mühim bir iş üstündeyiz, müsaade buyurun, bu işi bir defa da Devlet Reisi'ne götürelim, onun da reyini alalım, gelecek hafta bugün tekrar huzurunuza getireceğim," diyerek görüşmeleri bir hafta sonraya ertelemiştir. Ertesi hafta kürsüye gelen Recep Peker şunları söylemiştir: "Arkadaşlar bugünden itibaren Türkiye'de masonluk kalmamıştır ve bütün localar kapanmıştır." Salonda bir kıyamettir kopmuş; alkışlar, bağrışmalar, "Kahrolsun Yahudi uşakları!" sesleri yükselmiştir. Arvas'ın bu anlatısını Orhan Koloğlu şöyle yorumlamıştır: "Anıların olaylardan 30 yıl sonra ve Arvas 80 yılındayken yazılmış olması yüzünden bazı olayların birbirine karıştırıldığı ve aşırı abartmalar yapıldığı görülüyor. Nitekim Atatürk'e, 'Defolun gidin! Yahudiye uşak mı olacağım… Hepinizi Divan-ı Harbi Örfi'ye gönderir astırırım!' gibi sözlerin yakıştırılması, ondan çok, anti-mason olduğu anlaşılan Arvas'ın ürünü olduklarını düşündürüyor. " Sonuçta parti programının 69. maddesi şöyle değiştirilmiştir: "BEYNELMİLELCE MAKSATLARCA CEMİYET YAPILMAYACAĞI GİBİ, KÖKÜ YURTDIŞINDA OLAN CEMİYETLER KURMAK YASAK OLACAKTIR. Milletler arasında beraberlik yapmakta devletin fayda göreceği maksatlarla cemiyet kurmak veya kurulu olanların şubesini açmak için icra vekilleri heyetinin kararı lazımdır." CHP'nin mason localarını kapatacağı haberi İstanbul'a ulaşır ulaşmaz, localar önlem olarak hemen yaz tatiline girmeye karar vermiştir. Ekim 193S'te de CHP'nin mason milletvekillerinden İçişleri Bakanı Şükrü Kaya mason ileri gelenlerini Ankara'ya çağırıp onlara, masonluğun kültürel ve sosyal faaliyetlerini artık Halkevleri ile Halkodalarının üstlendiğini ve hükümet olarak masonluğu kapatmaya karar verdiklerini açıklayarak Konvan toplantılarının kapanma kararını hemen orada vermelerini istemiştir. Baskı altında bu emre uyan kardeşler, "Türk Mason Cemiyeti'nin faaliyetine son verip tim mallarını Halkevlerine vermeyi" kabul ettiklerini belirten kapanış beyannamesini 9 Ekim 1935'te Anadolu Ajansı'na vermişlerdir. Hükümetin resmi yayın organı durumundaki Cumhuriyet gazetesi 14 Ekim 1935 tarihli nüshasında "Türkiye Mason Locaları Bir Emirle Kapatıldı" başlıklı yazıda "İçişleri Bakanlığı'ndan verilen emir üzerine Türkiye mason localarının faaliyetine nihayet verilmiştir. (…) Bu teşkilatın kaldırılmasını icap ettiren sebep, son fırka programında KÖKÜ DIŞARIDA BULUNAN teşekküllerin memleketimizde yer bulamayacağına dair olan kayıttır," demiştir.
Sayfa 410 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
·
61 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.