Yeryüzünde
görülen, oluşa gelen her şey, her eylem ve her nesne aslında bir hakîkatin, bir gerçekliğin
dışavurumudur. Hakîkat sâbittir, değişmez ve evrenseldir; bu yüzden içtedir. Eşyânın hakîkati
sâbittir. Hakîkatler içten dışa doğru tezâhür ederler ki aslında nesnelerin oluşu böyle gerçekleşir.
Oluş görüntüdedir. Bir dışavurum söz konusudur. Dışta görülen her şey görüntüdür. O zaman
“var” değillerdir. Görünen şeylerin asıl kaynakları içte yatmaktadır ki asıllar onlardır, var olan
onlardır.