Gönderi

AAAAHHHHH
“Kız kurularının en iyi tarafı hiç şüphesiz, bir ke­nara atılabilir olmaları. Bana bir kız kurusunun yardımı­na ihtiyacın olduğunu söyleme sakın. Özellikle de böyle basit, böyle sönük birine. En azından senin için eteklerini kaldırmaya razı olmuş. Bu da bir şeydir.” Benedick dondu, Ralston ise öfkeyle doldu. Evlenme­yi planladığı kadına söylenen sözler öyle iğrenç, öyle kü­çük düşürücüydü ki kanı alev aldı. Çünkü Callie onun eşi olacaktı, hiç şüphe yoktu. Sarhoş ya da değil, Oxford bu sözlerin bedelini öde­yecekti. Ralston uzandı, Oxford’u paltosunun yakasından kav­radı ve duvara fırlattı. Çarpmanın etkisiyle Baron’un ne­fesi kesildi. Nefes almaya çalışarak yere yığıldı, göğsünü tutuyordu. Ralston ayaklarının dibinde yatan rezil herife küçüm­seyerek baktı ve, “Markizimin onurunu lekeledin. Düello şahidini seç. Şafakta hesaplaşacağız,” dedi. Kekeleyen Oxford’u yerde bırakarak Benedick’e dön­dü. “Onunla işim bittiğinde kız kardeşin için geleceğim. Beni ondan uzak tutmaya kararlıysan yanına bir ordu al­san iyi edersin.”
Sayfa 455Kitabı okudu
·
63 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.