Gözün rahatsızlandığında hemen onu tedavi etmeye çalışırsın. Bunun sebebi de, gözünle dünyanın lezzetlerini görmekten zevk aldığın için yaparsın. Bundan dolayı hemen onu tedavi ettirmek istersin. Böylelikle dünyanın güzelliklerini görmekten mahrum kalmazsın.
Oysa basîret/gönül gözün, kırk senedir hasta olduğu hâlde onun tedavisini düşünmezsin.
Bilmiş olasın ki, bir ömrün ilk zamanları heba olmuşsa, hiç olmazsa son zamanlarını heba olmaktan korumak gerekir.
Bir kadın düşün ki, onun, on çocuğundan dokuzu ölmüş, geriye bir tek çocuğu kalmıştır. Bu kadın, bütün sevgisini o tek kalan çocuğa vermez mi?
Sen de, ömrünün çoğunu heba etmiş durumdasın. Hiç olmazsa ömründen geriye kalan az bir kısmının değerini bil.
Allah'a yemin ederim ki, senin ömrün, doğduğun günden beri geçen süre değil, bilakis Allah'ı tanıdığın günden beri geçen zamandır.
Sayfa 43 - VecizKitabı okudu
·
42 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.