Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

189 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Hepimiz hayatın Amok Koşucularıyız!
YouTube kitap kanalımda Amok Koşucusu kitabının da içinde bulunduğu kitaplık turu videomu izleyebilirsiniz: ytbe.one/yf0me602lnY Koşmak değerli şey. Ruhsuz, ilgisiz ve donuk bir şekilde öylece oturmalarımızın sonucunda biz de bazen nereye gittiğimizi bilmeden "sen" zamirini yakıştıracağımız insanlara doğru koşarız. Bizim için değeri fazla olan bazı insanlar sesimizi duyamazlar bazen fakat bu yine de onları yanımızda hissetmemizi engellemez. Koşacağız ki hayatlarımızın bir anlamı olsun. Koşacağız ki Amok Koşucusu'nun sıkıldığı o donuk ruh halinden çıkış gibi elimizde bir amacımız olsun. Çünkü Raif koşuyordu, Forrest koşuyordu, Dava'daki K. koşuyordu, Nicholai Hel koşuyordu, Kayra koşuyordu... Sırf onların fiziksel ya da beyinsel koşuları için de değil, kendimiz için koşacağız zaten. Sonunu düşünmeden ama. İnsanlar uyarmak için ismimizi bağırırken takmayacağız onları hem, gözümüz hedeflerimizden başka bir şeyi görmeyecek çünkü. Sonunda ne olur bilinmez... Ama koşma deneyiminin verdiği farkındalık hep bizde kalacak. Nereye nasıl gittiğimizden çok, neden gittiğimizin önemi olacak. Niceliklerden çok niteliklere önem vereceğiz. Fedakarlıklarımız olacak aynı bu kitaptaki doktor gibi. Tamir etmeye çalışacağız kırılan kalpleri. Bazen baştan beri bir araya gelmeyeceğini bildiğimiz kalpler çıkacak karşımıza. Mesleklerimiz de önemli olmayacak o anda çünkü herkes hayatının bir döneminde doktor olur. Geleceğimizi tedavi etmeye çalışırken şimdiki anımızdan fedakarlıklar yaparız çünkü. Koşmadan olacak şeyler değil bunlar. Belki yavaş koşacağız, detaylarda ve yaşanmışlıklarda arayacağız hayatı evet ama yine de sıkıldığımızın sıkıntısında olacağız. İşsizlik %13'lere yükselecek, yoksulluk sınırı 5000 liralara gelecek ve etrafımızdaki ülkelerde masumlar her daim ölecek. Peki bunların Amok Koşucusu'yla ne alakası olabilir? Bu kitaptaki doktorun yaşadığı bu kadar pişmanlık bu kadar yardım etme dürtüsü boşuna mı peki? Açın milyon katı tok var. Peki bizim Amok Koşucusu olmak için ne eksiğimiz var? Neden hala ruhsuz, ilgisiz ve donuk bir şekilde öylece oturuyoruz? Forrest'a yaptıkları gibi bize de birisinin koş demesini mi bekliyoruz? "Sen" zamirini kullanacağımız insanlar bazen bizim sevgilimiz, çocuğumuz, cumhurbaşkanımız, manavımız ya da hayvanımız olacak. Bu "sen" kelimesiyle etiketlendireceğimiz oluşumların hayatları için kendi hayatlarımızdan neleri paylaşacağımızı bilerek mi koşacağız acaba? Madem ki koşacağız, o başlangıçta duyduğumuz başlangıç sesinin de bir anlamı olsun. Belki bilmeyerek koşacağız bazı şeylere evet ama bilmemekten gelen bir öğrenme, tanıma duygusunun verdiği çekiciliğe koşacağız o zaman. Bizi, bizden daha iyi tanıyanlar olacak mutlaka. Bizim için fedakarlıklar yapanlar, bizimle kitaptaki gibi yüzlerce üç noktayla konuşup da gözümüzün içine baka baka sürekli bir şeyler anlatmaya çalışanlar... Bu gözlere koşacağız işte biz de. O gözlere sadece retina, iris, gözbebeği, tabaka ve kör nokta gibi fiziksel özellikleriyle değil de fedakarlıklarla, pişmanlıklarla, ders almalarla ve çığrından çıkmalarla bakacağız. Hepimiz bu hayatta Amok Koşucularıyız. En azından yüreğimizden gelip de bugüne kadar koşamadığımız şeylere karşı koşuyoruz işte. Biz de nereye gittiğimizi bilmiyoruz ama bu koşu süreci de bize zevk veriyor işte. Zweig da edebiyatıyla koşmaya devam ediyor. Şu an mezarda bilinmezlikler arasında olsa bile bir sadaka-i cariye misali edebiyatıyla bizleri büyütmeye devam ediyor. Bir gün alıyor Viyana Prater'de olağanüstü geceler yaşatıyor, bir gün alıyor Amok Koşucusu'yla beraber hayattaki manevi tamamlanamamışlıklara karşı koşmamızı söylüyor. Çünkü, koşmak güzel şey.
Amok Koşucusu
Amok KoşucusuStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021111,3bin okunma
··1 alıntı·
1 artı 1'leme
·
1.581 görüntüleme
NigRa okurunun profil resmi
Milyon kere beğenmek istediğim bir inceleme daha. Uzunca bir bekleyişten sonra Game of Thrones'un yeni bölümünü izlemenin verdiği hisle eşdeğer incelemelerini okumak. =)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Benim için bu duygu bir zamanlar Lamb of God'ın yeni albümünü beklemenin, final proje tesliminin sonuçlarını öğrenmenin ya da Prag'a giden o otobüsün farlarını uzaktan görebilmenin verdiği umudun hissiyatıydı. Sanırım bu ülke bizi ruhsuz, ilgisiz ve donuk olmaya itiyor. Zweig Türkiye'de yaşamış olsaydı bu bekleme duygusunun kasvetini çok daha güzel okumuş olabilirdik. :) Çok teşekkürler bu arada yorumun için.
1 sonraki yanıtı göster
Bengü okurunun profil resmi
Değerli incelemen ve bu güzel şarkı için teşekkürler:)
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Ben de teşekkür ederim değer vermeye layık gördüğün ve okuyup beğendiğin için, sevgiler...
Beyza okurunun profil resmi
Yine çok güzel bir inceleme olmuş.^-^ Okurken yazının içinde buluyorum kendimi.Muhteşem.Yüreğinize sağlık.^^
Oğuz Aktürk okurunun profil resmi
Böyle bir şey başarabiliyorsam ne mutlu bana sayın at koşucusu. :) çok teşekkür ederim.
1 sonraki yanıtı göster
Hayrullah Taşcı okurunun profil resmi
Mükemmel bir inceleme olmuş emeğinize yüreğinize sağlık
DY okurunun profil resmi
Yaa yine çok güzel yazmışsınız,muntazam bir inceleme daha...
Kadir Söngüt okurunun profil resmi
''Her insan hayatının amaog koşucusudur.'' Bu cümleye tek kelime ile ba/yıl/dım..
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.