Gönderi

Muhammed Beheşti yorumladı.
Hz. Ali yüce ideallerinden dolayı çoğu insandan hatta onlar da var olan aşk ve sevgilerden kaçardı. Evlilik yaşı geçmesine rağmen evlenmemişti, ne zaman ki aşk ve sevgi gönlüne düşse başını kaldırıp gökyüzüne bakar, ardından "İman edip de iyi davranışta bulunanlar için çok merhametli olan ALLAH,  gönüllerde bir sevgi yaratacaktır." ayetini okuyup başını öne eğerdi. İnsanların gönülleri ne kadar harap olsa da, aşkı ne kadar kirlense de rahmet ve merhameti bol olan yüce ALLAH, kendisini seven mümin kulları için bir sevgi yaratacak, onları sevecek ve diğer kullarına da sevdirecekti.
··
103 görüntüleme
Muhammed Beheşti okurunun profil resmi
Öne Çıkan Yorum
Hz. Ali başını önüne eğdi. Gözlerini sakladı. Üşüyordu, titriyordu, ama bir yandan da anlından soğuk terler akıyordu. Yüzünü diğer tarafa çevirip: "Bilmiyorum!" diyebildi. Bunu ne kadar da zor söylemişti! Ne kadar da utanıp sıkılmıştı. "Fatıma!" ismini kimse duymasın, kimse bilmesin istiyordu İçinde sakladığını şimdi kim öğrenmiş, kim duyurmuştu ki? Hem bugüne kadar hiç kimseye, hiçbir şekilde konuyu açmamış, Fatima'nın ismini bile ağzına almamıştı. Sadece geçen günlerin birinde Medineli zengin ve cömert Müslümanlarından biri olan Sa'd b. Muaz evlenmek isteyip istemediğini kendisine sormuştu. Ona da hiç cevap vermemişti. Hz. Ali "Resulullah'a (sas) gidip Fatıma'yı sana nikâhlamasını istemekten seni alıkoyan nedir?" sorusuyla bir kez daha köşeye sıkıştı. Bu sözü kim söyledi, onu bile fark edemedi. Yoksa hepsi bir ağızdan mı söylediler? Hemen cevap veremedi, derin bir iç çekti ve bir süre sessiz kaldı. Sonra "Yanımda, onunla evlenebileceğim bir şeyim yok!" dedi. Kadınlardan biri: "Sen hiç endişe etme! Yüce Allah beklemediğin yerden rızıklandırır," dedi. Hz. Ali bir hayli daralmıştı Hareketlenip dışarı çıkmak istedi. Kadınlar bu kez bir ağızdan: "Resulullah'a (sas) gidersen, onu muhakkak sana nikâhlar!" dediler. Sonra yemin ederek, "Bak! Resulullah (sas), Fatıma'yı isteyen hiçbirine vermedi, hiçbirine nikâhlamadı. Haydi, haydi Ali!" deyip baskı yaptılar. Hz. Ali artık dayanamadı Baskılardan kurtulmak için kendini dışarıya attı. Adımlanını gelişigüzel auyor, sağa, sola savruluyordu. Hangi yöne gideceğini bilmiyordu. Kararsızdı. Heyecanlıydı. Çekingendi. Korkaktı...
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.