Gönderi

Lessing’e göre tarih, Hegel, Marx ve Dilthey’a kadar uzanan bir çizgi içinde, insani-toplumsal olan her şeyin anlamını bulduğu kaynak olarak anlaşılmak istenmiştir. Oysa tam tersine o, “anlamsızlıklar yığını”ndan başka bir şey değildir. Bu yüzden bir edebi tür olarak tarih yazıcılığı da ancak ve olsa olsa bir “anlamsıza anlam verme sanatı” olabilir ve onun “gerçeklik bilimi” açısından yüklenebileceği tek işlev de budur. Lessing’in ünlü yapıtının adı da (Anlamsızca Anlam Verme Olarak Tarihçilik) onun bu tutumunun göstergesidir. Ama Lessing’e göre, bir “gerçeklik bilimi” olarak tarihten söz edebileceğimiz bir yer de vardır. O da böyle bir tarihin, birbirlerini öldürüp duran insanların ve insan topluluklarının tarihi olarak bir “mezar kazıcıları tarihi” olmasıdır.
·
23 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.