• Şöhret, ün, dünya sevgisi, riyaset sevgisi, baş olma tutkusu, baş olma hırsı ve öne çıkma hevesi.
• Şöhret, insanlar arasında anılmaktan, övülmekten, sevilmekten ve rağbet görmekten hoşlanmaktır.
• Şöhret, ismin halk arasında yayılması, herkesçe tanınıp bilinme halidir.
• Şöhret, insanların gönlünde taht kurup onları istenen şekilde yönetmek ve yönlendirmektir.
• Şöhret, insanların zihinleri, düşünceleri, dilekleri ve inançları alanında tasarrufta bulunmak ve hükmetmektir.
• Şöhret bilinmek, tanınmak ve anılmaktır.
• Şöhret, ünlü ve namlı olmaktır. Şöhretli insanlara meşhur, ünlü, maruf, namlı ve anılmış kişi denir.